Hali hazırda köylerde yaşayan eş dostu, akrabası olanların çok bildiği bir şeydir; “köy misafirperverliği”. Gösterdikleri gayretin yarısıyla bile, birçok insan o konutlardan çok mutlu ve keyifli bir konuk olarak ayrılır. Özledik…
1. Siz geldiniz diye bayram sofrası kurulur. O konutta pişirilebilecek en lezzetli şeyler pişirilir.
En son geçen sene Ramazan Bayramı’nda birebir şeyleri yemişlerdir. Kendilerine hiç hazırlamadıkları sofrayı size hazırlarlar.
2. Varsa durumları büyükbaş, yoksa küçükbaş, hiç yoksa kendilerini keserler. Sizi o konuttan et yedirmeden göndermezler.
Ya hakikaten bunu yapmaya kalktıklarında onları engelleyin. Çok üzülüyoruz.
3. Yüzde yüz el üretimi 6 ton tartısındaki yer yatağı ve yorganlarda uyutulursunuz.
O yorganlar yalnızca konuklar için günlerce uğraşarak elle yapılmıştır. Konuttaki hiç kimse o yorganlarda uyumaz. Konuğun o!
4. Aç kalma kıymetine, güya çok açmışsınız üzere ellerindeki tüm yiyecekleri önünüze yığarlar.
Her yarım saatte bir size “Aç mısınız?” diye sorarlar. Daha bir saat evvel sofradan kalkmış olmanızın hiçbir ehemmiyeti yoktur.
5. Sizi mutlu etmek, tok göndermek, rahat ettirmek için çabalayıp dururlar.
Sırtınıza verilen yastıklar, altınızdan eksik olmayan minderler yetmez. Hala sizi rahat edemediklerinden şüphelenirler.
6. Gerekirse yemez, yeniden sizin önünüze koyarlar. Sizin o pis boğazınızı doyurmaya çalışırlar.
Siz bilmezsiniz fakat bazen konuttaki son kavurmayı size verirler.
7. Yemezseniz gücenir, yanlış bir şey yaptıklarını düşünürler. Siz tekrar de çok abartmayın. İnsanların rızkını bitirmeyin.
Önünüze koydukları şeyi yemezseniz üzülürler. Sanki ne eksik, diye düşünüp üzülürler.
8. Hiçbir mevzuda sizi kırmazlar, gönlünüzü yapmak için ellerinden geleni yaparlar.
Mesela canınız o konutta olmayan bir şey mi çekti. Çabucak köye haber salınır. O canınızın istediği şey kesinlikle bulunur.
9. Onlar için siz daima, açsınızdır.
Bir türlü onları doyduğunuza inandıramazsınız.
10. Kimse o minnoşlara, konutundan konuğu aç gönderdi dedirtemez!
Dünyaları yemeniz onları çok memnun eder. Çok şükür, derler.
11. Başınızı yan tarafa çevirir çevirmez, çayınız tazelenir. İstemiyorum deseniz bile “olsun” denir. O çay sonsuza kadar tazelenir.
İçmeseniz bile o çay tazelenip durur. Konuğun ağzı boş bırakılmaz tamam mı!
12. Konutun en sıcak odasında ağırlanır, en hoş yatağında yatırılır, en rahat köşesine oturtulursunuz.
Konutun en bedelli insanı sizsinizdir. Tek gaye sizi rahat ettirmektir.
13. Olağanda konutta o kadar soba yakmadıkları halde, siz üşümeyesiniz diye dünyaları yakarlar.
Ne var ne yok yakarlar. Konuk üşütülmez!
Bonus yolluk: Olağan ki hem yolda yemeniz, hem de konutunuza götürmeniz için memleketin neyi meşhursa ondan yanınıza koca bir paket verirler.
Konutta ne var ne yok, size yedirmişlerdir. İnşallah çok yük olmadınız.
Onedio
