Antalya’da kızı His Çakoğlu’nu (30) rehin aldığı argümanı ile damadı Fazilet Çakoğlu’nu bıçakla ağır yaralamaktan ömür uzunluğu mahpus istemiyle yargılanan Mesut Köseoğlu (50), birinci duruşmada tahliye edildi. Köseoğlu, “Amacım kızımın canını kurtarmaktı” dedi.
Olay, 14 Ocak günü saat 15.30 sıralarında, Muratpaşa ilçesi Kızıltoprak Mahallesi’nde meydana geldi. Fazilet Çakoğlu ile eşi His Çakoğlu ortasında bilinmeyen nedenle konutta tartışma çıktı. Tartışmanın hengameye dönüşmesi üzerine teze nazaran bıçağı alan Fazilet Çakoğlu, eşi His Çakoğlu’nu darbetti. Eşinin kendisini öldürmesinden korkan His Çakoğlu, fırsatını bulup annesine bildiri attı ve eşinin kendisini rehin aldığını yazdı. Bunun üzerine konuttan çıkan Mesut Köseoğlu, kızının konutunun bulunduğu sokağa geldi. Mesut Köseoğlu, binaya girmeye hazırlanırken damadı Fazilet Çakoğlu ile karşılaştı. Burada çıkan hengamede Mesut Köseoğlu bıçakla bacağından, Fazilet Çakoğlu ise boynundan ve başından yaralandı. Kanlar içinde kalan Fazilet Çakoğlu’nun başında bekleyen Mesut Köseoğlu, polise haber verdi. Birinci müdahalesi sonrası ambulansla hastaneye götürülen Fazilet Çakoğlu, tedavinin akabinde taburcu edildi. Adliyeye sevk edilen Mesut Köseoğlu ise tutuklandı.
“Öldürme kastım olsaydı, bıçağı boğazına ve kalbine vururdum”
‘Kasten öldürmeye teşebbüs’ cürmünden ömür uzunluğu mahpus cezası istenen tutuklu sanık Mesut Köseoğlu, birinci kere hakim karşısına çıktı. Duruşmaya SEGBİS aracılığıyla katılan Mesut Köseoğlu savunmasında, olay günü kızını meskene götürmek için damadının konutuna gittiğini belirterek, “Benim kız kardeşimi de kocası öldürmüştü. Eşime kızımdan gelen bildirileri görünce çok korktum ve meskenden çıktım. Erdem’le yolda karşılaştık. Bir anda üzerime gelmesini tehdit algıladım. ‘Öldüreceğim’ üzere laflar kullanınca bıçağın zıddıyla, keskin olmayan tarafıyla bacaklarına vurdum. Sonra bana kullandığı söz üzerine hızına yumruk vurmak istedim. Bıçağın onun yüzünde iz yaptığını gördüm. Onu öldürme kastım olsaydı, insanlardan yardım istemezdim. Başını sardım. Öldürme kastım olsaydı, bıçağı boğazına ve kalbine vururdum. Lakin ben kan kaybetmesin diye müdahalede bulundum. Ambulansı aradım. Gayem kızımın canını kurtarmaktı” dedi.
“Bağırırsan boğazını keserim”
Şahit sıfatıyla söz veren His Çakoğlu ise işinin daha evvel de kendisini öldürmeye çalıştığını öne sürerek, “Olay günü de bu türlü bir şey yaşanacağını düşündüm. Ondan ayrılmak istediğimi bildiğinden tavayı üzerime attı. Bıçak alarak üzerime geldi. Ekmek bıçağının ucuyla göğsüme gerçek baskı uyguladı. Saçımdan tuttu ve arbede sırasında birlikte banyoya çekildik. Ayna düştü, parçalandı. Kırık ayna kesimini boğazıma dayadı. ‘Sesini çıkarma. Bağırırsan boğazını keserim’ dedi. Ben ‘İmdat’ diye bağırdım. Kimse duymayınca eşime ‘Özür dilerim. Ben kusurluyum, ayrılmayalım’ dedim ve beni bıraktı” dedi.
“Benim de ailesiz kalmamı istiyordu”
Daha sonra lavaboya giderek annesine ileti attığını kelamlarına ekleyen His Çakoğlu, “Mesajda anneme ‘Anne buraya polis çağırın. Fazilet beni öldürecek. Lakin siz gelmeyin’ dedim. Zira meskene polis yahut birilerinin gelip kapıyı çalması halinde ikimiz ve çocuklarla birlikte öleceğimizi söylemişti. Fazilet benim sığınacak birileri olmasını istemiyordu. Kendisinin de ailesi olmadığından, benim de ailesiz kalmamı istiyordu” dedi.
His Çakoğlu’nun annesi Sevda Akdeniz ise öğlen saatlerinde eşiyle konutta otururken kızından ileti geldiğini söz ederek, “Kızım ‘Anne meskene polis çağır, canım tehlikede. Kimseye haber verme. Haber verirsen beni Fazilet burada öldürecek. Mesajıma da dönüş yapma. Yaparsan Fazilet görür ve beni öldürür’ halinde bildiri attı. Bu bildiri gelince endişelendim. Üzülerek ağlamaya başladım. Eşim ‘Ne oluyor’ diye sorduğunda bildirileri gösterdim. Birlikte meskenden çıktık. Araca binerken de polisi aradık” dedi.
Mahkeme heyeti, yurt dışı çıkış yasağı ile sanığın tahliyesine karar vererek duruşmayı erteledi.
Onedio
