TBMM gündemine gelen “Turizm Teşvik Kanunu” ile “Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”nde kıymetli değişiklikler ön görülüyor. Kanun teklifine nazaran, mera, yaylak ve otlaklar turizme açabilecek.
Independent Türkçe’den Cihat Arpacık’ın haberine nazaran, AK Parti’nin Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) sunduğu “Turizm Teşvik Kanunu ile Birtakım Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”, gündeme alındı.
Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Kurulu’nun raporunu hazırladığı teklif yasalaşırsa turizm bölgeleriyle ilgili kıymetli değişiklikler olacak.
Turizm bölgelerindeki imar yetkisi Kültür ve Turizm Bakanlığı’na veriliyor
Kanun teklifiyle, turizm tesislerine turizm işletme evrakı alma zorunluluğunun getirilmesi planlanırken, turizm bölgelerinde imar planlarını yapma ve onaylama yetkisi Kültür ve Turizm Bakanlığı’na veriliyor. Bu durum, mahallî yönetimlerin turizmdeki yetkilerinin tırpanlanması manasına geliyor.
Turizm yatırımcılarına, teşviklerden yararlanabilmeleri için “turizm yatırım belgesi” yahut “işletme belgesi” alma mecburiliği getirecek kanun teklifi yasalaşırsa, belediyelerden işyeri açma ve çalışma ruhsatı alan işletmelerin 1 yıl içinde turizm işletme ya da yatırım evrakı alması gerekecek.
Cumhurbaşkanı kararıyla “Kültür ve Turizm Muhafaza ve Gelişim Bölgeleri” kurulabilecek
Teklifle, turizm açısından kıymet taşıyan, korunmasında kamu faydası bulunan alanlarda “Kültür ve Turizm Müdafaa ve Gelişim Bölgeleri” kurma, bu bölgelerin sonlarını belirleme ve ilan etme yetkisinin Cumhurbaşkanına verilmesi öngörülüyor. Turizm Muhafaza ve Gelişim Bölgeleri’ndeki belediye, vilayet özel yönetimleri ve yatırım izleme ve uyum başkanlıklarına ilişkin taşınmazlar ise yönetimin uygun görüşüyle Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yatırımcılara tahsis edilebilecek.
Ot bedelini ödeyen yatırımcı meralara turizm yatırımı yapabilecek
Kanun teklifiyle ayrıyeten mera, yaylak ve kışlakların, “ot bedelinin” yatırımcı tarafından karşılanması kaydıyla turizm maksatlı kullanılabilmesinin önü açılıyor.
Kurul raporunda, mera, yaylak ve kışlakları tahsis yetkisinin Tarım ve Orman Bakanlığı’na ilişkin olduğu belirtilirken, yetkinin bu bakanlığa ilişkin olması nedeniyle turizm yatırımlarında ikili bir yapının ortaya çıktığı, turizm, muhafaza ve gelişim bölgeleri ile turizm merkezlerindeki mera, yaylak ve kışlakların yalnızca turizm hedefli kullanılacağına ait şerhle turizm yatırımcılarına tahsis edilmesi yolunun açıldığı söz edildi.
Tasarıya partiler farklı yorumlar yapıyor:
Kanun teklifini veren AK Partili vekiller, turizm bölgelerinde süreçlerin farklı yönetimler tarafından yürütüldüğünü belirterek bu durumun şehircilik prensip ve asıllarına ve planlama prensiplerine alışılmamış, kesimci yaklaşım ortaya çıkardığı görüşünde.
Son yıllarda Türkiye’nin turizm bölümünde büyük ilerleme kaydettiğini tabir eden AK Partili vekiller, kanun teklifiyle bu ilerlemenin artarak devam etmesi, planlama, tahsis, belgelendirme başta olmak üzere turizm emelli yürütülen tüm çalışmaların bütüncül bir yaklaşımla ele alınması stratejisi benimsendiğini vurguladı.
Kurul raporunda muhalefet şerhi bulunan CHP’li vekiller, “Türkiye’nin yaylakları, kışlakları ve meralarına önemli ataklar var. Ucube bir imar barışıyla esasen bütün meraların içine yüz binlerce kaçak yapı yapılarak mera olma özellikler kaybedildi. Artık, bu yasanın içine meralar, yaylaklar, otlaklar konulmaya çalışılıyor. Emel nedir? Mana veremiyoruz. Bu maddede kışlaklar, yaylaklar ve meralarla ilgili kısım o metinden çıkarılmazsa meralar, kışlaklar, yaylaklar için ‘veladdalin amin.'” tabirlerini kullandı.
DÜZGÜN Partili Hayrettin Nuhoğlu ise şerhinde şöyle dedi: “Ormanlar, meralar, kışlak ve yaylaların yağmalanmasına daha fazla yol açma ihtimali anayasa ihlalini de doğurmaktadır. Ormancılığın betonlaşmasına, hayvancılığın daha da zora girmesine yol açacak konuların birçok kanuna ters olduğu da görülmektedir. İçinde çelişki ve şaibelerin olduğu, anayasanın ihlal edildiği, bölüm paydaşlarıyla belediyelerin dışlanarak hazırlandığı kanaatindeyiz.”
Onedio
