Başarılarıyla ve Katkılarıyla Türkiye Futbolunda İz Bırakan 17 Alman

1988 – 1989 döneminde Fenerbahçe’ye transfer olan Toni Schumacher, bu transfer ile mesleğinde birinci ve son sefer ülkesinin dışına çıktı. Dönem boyunca oynanan 35 maçın tümünde 90 dakika boyunca forma giyen ünlü kaleci, 14 maçta hiç gol yemedi. Fenerbahçe’nin şampiyon olduğu dönemde, Schumacher’in katkısı epey büyüktü. Ekipte yer aldığı müddet boyunca muvaffakiyetlerini sürdüren Alman futbolcu, 1991 yılında jübile yaptı.

Alman yıldız, 2015-16 dönemi öncesi Galatasaray’a geldi. 75 maçta formasını giydiği, gruba 34 gol, 18 asistlik katkısının yanı sıra Galatasaray taraftarı ile kurduğu samimi münasebet ile ülkemizden ayrıldıktan sonra dahi sarı-kırmızılı taraftarın unutamadığı futbolcular ortasında kendini yazdıran “Poldi” artık ise Antalyaspor forması giyiyor.

1990’ların başlarında Galatasaray’da defans oynayan ve fizik gücü nedeniyle “ayıboğan” lakabının takıldığı Reinhard Stumpf, vatandaşı Falco Götz’le yaptığı harikulade ahenkle, defansın unutulmaz ikilisi oldular. Galatasaray’daki antrenörlük vazifesinin akabinde 2007 Eylül ayında Gençlerbirliği takımının başına teknik yönetici olarak getirildi.

1999-2001 yılları ortasında Beşiktaş’ta forma giyen Marcus Münch, sol tarafta estirdiği fırtına ile unutulmazlar ortasına girdi. Hala bile Beşiktaşlılar sol kanat oyuncusu konuştuğunda en başlarda Münch’ü hatırlarlar. Beşiktaş’ta 60 lig maçına çıkan Münch, 22 asist yapmıştı.

Ernst, 2008-09 dönemi orta transfer periyodunda Schalke 04’ten Beşiktaş’a transfer oldu. Böylelikle mesleğinde birinci defa Almanya’dan ayrılarak yurt dışında çıktı. Beşiktaş’ın ikinci yarı bütün lig maçlarında forma giyen futbolcu Beşiktaş ile dönem sonunda Süper Lig şampiyonluğu yaşadı. Birebir vakitte Türkiye Kupası’nı da kazanan kadronun en değerli rollerinden biri oldu. toplam 2.5 dönem Beşiktaş forması giyen Alman futbolcu sonrasında 1 dönem da Kasımpaşa forması giydi.

1992 yılında Galatasaray’a transfer olan ve libero mevkiinde çok başarılı maçlar çıkartan Alman futbolcu, ileri çıkıp kadrosuna birçok gol kazandırıp, Galatasaray’ın o yıl 4 kupa kazanmasında değerli rol oynamıştı. 1993-94 sezonunda da Galatasaray ile birlikte şampiyon oldu. O vaktin kaidelerinde Türkiye’de pek alışkın olunmayan bir halde dönem bitiminden 4 ay evvel yeni sözleşme yapmak istemesi ve yöneticilerin bunu kabul etmemesi sonucu Almanya’ya geri dönmüştür.

1992-93 dönemin devre ortasında katıldığı Galatasaray’ın şampiyonluğunda çok kıymetli bir tesir yapan golcü isim, 15 maçta 10 gol atmayı başardı ve kısa müddette taraftarın sevgilisi oldu.

1995-96 döneminde Beşiktaş’ta oynayan futbolcu tıpkı dönemin sonunda Almanya ulusal grubu ile 1996’da Avrupa şampiyonluğu yaşadı. 30 lig maçında 9 gol atabilse de hala hafızalarda yer eden Kuntz artık Almanya U21 ekibinin teknik yöneticiliğini yapıyor.

2010-2011 döneminin başında Stuttgart’tan Beşiktaş’a transfer olan Hilbert, sağ açık olarak geldiği Türkiye’de çoğunlukla sağ bekte oynadı. 3 dönem Beşiktaş forması giyen Alman futbolcu disiplinli ve iyi futboluyla epeyce beğeni kazanmıştı. Greuther Fürth II ekibinde yardımcı antrenörlük yapıyor şimdilerde.

Türk futbolu, bilhassa Alman Jupp Derwall’in vazife almasıyla 1980’li yıllarda oyun sistemi ve idman teknikleri olarak gelişim gösterdi. Derwall’in 1984’te Galatasaray’a gelişi, Avrupa’daki Türk futbolu algısını da olumlu tarafta değiştirdi. Alman teknik adam, Galatasaray’la 1984-1985 döneminde Türkiye Kupası’nı, 1986-1987 döneminde ise lig şampiyonluğunu kazandı.

Galatasaray ve Beşiktaş’ı çalıştıran Alman teknik adam Karl-Heinz Feldkamp, Türk futboluna birçok futbolcu kazandırdı. Feldkamp, 1992-1993 döneminde sarı-kırmızılılara lig, Türkiye Kupası ve Cumhurbaşkanlığı Kupası muvaffakiyetleri yaşattı.

Fenerbahçe, Beşiktaş ve Bursaspor’da misyon yapan Alman teknik adam Christoph Daum, iki grupla şampiyonluk yaşayan antrenörlerden biri oldu. 1993-1994 döneminde geldiği Beşiktaş ile Türkiye Kupası ve Cumhurbaşkanlığı Kupası kazanan Daum, 1994-1995 döneminde ise lig şampiyonluğu elde etti.

Türk futbolunun 2000’li yıllarına da tesir eden Daum, daha sonra Fenerbahçe’nin başında 2003-2004 ve 2004-2005 döneminde lig şampiyonluğu yaşadı. Tecrübeli teknik adam, 2009’da da sarı-lacivertlileri TFF Muhteşem Kupa şampiyonluğuna taşıdı.

2006 – 2007 döneminde şimdi 21 yaşındayken Almanya’da yılın futbolcusu seçilen Mario Gomez, 2015 – 2016 dönemi başında Beşiktaş’a transfer oldu. 33 maçta bulduğu 26 golle, bir dönemde en çok gol atan yabancı futbolcu rekorunu kırmayı başardı, ligin gol hükümdarı oldu ve Beşiktaş’ın Vodafone Arena’da attığı birinci golün de sahibi oldu.

1994 yılında Christoph Daum’un yönettiği Beşiktaş’a transfer oldu ve birinci döneminde Türkiye Ligi Şampiyonluğu’nda rol aldı. Bir sonraki dönem olan 1995/1996’da tıpkı başarıyı gösteremedi ve dönem başında geçirdiği bir sakatlığın yanında bilhassa ekibin Şampiyonlar Ligi elemelerinde Rosenborg’a elenmesi sonucu gelen tenkitler sonucu Beşiktaş’tan ayrılarak futbolu bıraktı.

93/94 döneminde Kocaelispor, 94/95 döneminde Galatasaray’ı çalıştıran Saftig, yaptığı argümanlı ve sansasyonel açıklamalarla o vakit damga vuran isimlerden biriydi. Saftig’in Türk futboluna en büyük katkılarından biri yardımcısı olan Hikmet Karaman‘ı Türk futboluna kazandırması.

1999 yılında Antalyaspor’a gelen orta saha oyuncusu Gaudino, 2 dönemde toplam 61 maça çıktı ve çok sevilen futbolculardan biri oldu.

Evet bu denli futbolcu ve teknik yönetici içinde Daum ile ülkemize gelen Koch da hayli iz bıraktı desek palavra olmaz. Daum’un yardımcılığını yapan Koch kondisyonerliği, antrenörlüğü ve bilgisiyle unutulmazlar ortasına girmeyi başardı.