İçimizi Daraltan Psikoloji Dizileri Yerine Acilen Prime Time’da Yayınlanmasını İstediğimiz 20 Efsane Dizi

İdealist bir lise öğretmeni olan Afet, anne ve babasını trafik kazasında kaybedince kardeşi Kerem ile birlikte Anadolu’yu kent şehir dolaşmıştır.
Klasik ezberci eğitimin yerine, öğretmeye dayalı yaratıcı eğitimden yana olan Afet Güçverir yıllar uzunluğu tayinler, atılmalar hatta sürgünler yaşamıştır. Bu yıllarda meslektaşı ve eski aşkı olan Tekin Bey’dense kardeşine tokat attığı için ayrılır. Kardeş Kerem ile birlikte yıllar sonra son sürgün yerleri olan İstanbul Rıdvan Kanat Lisesine gelirler.
Bu tayin Afet Güçverir için yeni bir yaşama başlangıç ve lisenin öğrencileri için de uzun soluklu farklı “hayat eğitiminin” başlangıcı olacaktır…

Sevgi dolu bir mahallede yaşanan dostluklar, aşklar, küslükler, aile hengameleri, acı da olsa sonu hep tatlıya bağlanan onlarca olay…
Ekranların en uzun soluklu dizilerinden biri olan Mahallenin Muhtarları Temel’i, Çaydanlık’ı, Fadime’si, Tatlı’yı, İğneci Handan’ı, Müzeyyen’i, sürücü Ali’si ve natürel ki Muhtar’ı ile küçük ve sıcak mahalle yaşantısını televizyona taşımayı başarmıştı.

Yoksul bir hayattan gelip kendi kurduğu kuru temizleme işinden iyi para kazanarak varlıklı olan İhsan Yıldırım ve ailesinin bu yeni ve lüks hayata, yeni etraflarına alışma süreçleri ve bu süreçte yaşadıkları dizinin ana konusu diyebiliriz.

Tıpkı üniversitede okuyan ve aileleri öteki kentte yaşayan dört kız arkadaş, yurtta rahat edemedikleri için birlikte bir konut kiralamaya karar verirler. Lakin oturabilecekleri, beğendikleri meskenlere ya maddi güçleri yetmez ya da mesken sahipleri konutlarını öğrenciye kiralamaz.
Sonunda iki katlı ahşap 7 numaralı meskenin kiralık olduğunu görürler. Hiç çocukları olmamış lakin birbirine çok düşkün Vahit ve Zeliha çiftinin olan bu ahşap konutun üst katını, 4 kız arkadaş kiralar. Ancak bakkal Vahit’in saf, taşralı amca oğulları da İstanbul’a gelip tıpkı konutun alt katına yerleşince cümbüş başlar!

Samatya’da bir kebapçı dükkanı işleten Ali Haydar, eşinin vefatının akabinde kızlarını büyütmüş, yetiştirmiş, kendi kendini eğitmiş, nazik, sevecen dürüst bir adamdır. İşte İkinci Bahar; Antep Sofrası’nda çalışmaya başlayan gururlu, inatçı ancak duygusal bir bayan olan Hanım ile Ali Haydar ortasında başlayan bir sevda hikayesini anlatır.

Yonca (Janset) kentli, çağdaş ve ekonomik özgürlüğü olan bir bayandır. Bir gün karşısına, ikizi olduğunu sav eden ve kendisine büsbütün zıt karakterde bir bayan, Gonca (Günay Karacaoğlu) çıkar.
Gonca’nın köyde yaşadığı hayatı geride bırakmış ve doğduğundan beri hiç görmediği ikizini bulmak için İstanbul’a gelmiştir. Yonca’nın hayatı artık hiç olmadığı kadar renk ve hareketlidir. Üstelik birbirlerini yeni tanımaya başlayan kız kardeşlerin hayatlarından tıpkı apartmanda yaşayan komşuları Kuzey(Fırat Doğruloğlu) ve Ayça (Selma Ergeç), kapıcı Zeynel Abidin (Selim ErdJansetoğan) ve işyeri arkadaşları da eksik olmaz…

Tıpkı gün, birebir hastanede dünyaya gelen biri kız başkası erkek iki bebek, hastanede boş yer kalmayınca birebir yatağa konurlar. Ailelerinin “doğar doğmaz birbirlerini buldular” latifesi üzerine, bebeklere beşik kertmesi yapılır ve kızın ismi Leyla, oğlanınki ise Mecnun olur.
Ortadan yirmi beş yıl geçer. Leyla, İstanbul Üniversitesi’nde okurken, Mecnun ise Açık Öğretim’e devam eder. Her ikisinin de birbirlerinden haberi yoktur. Bir sabah, ailesi Mecnun’a durumu anlatınca, Mecnun gönülsüzce annesiyle birlikte Leyla’yı istemeye masraf. Ama ziyaret tartışmayla sonlanır; gönülsüz Mecnun ise Leyla’yi birinci gördüğü anda aşık olmuştur.
Leyla’yı etkileyebilmek için daima peşinden koşan Mecnun’un düşünde bir gece Aksakallı bir Dede girer. Ama bu dede hayallerin da dışına taşar…

Durdu kendisinden bir kaç yaş büyük ağabeyi Dalyan ve dedesi Eşref ile İstanbul’un Paşabahçe ilçesinde bir gecekonduda yaşamaktadır. Anne ve babasını çok küçük yaşlarda kaybeden Durdu ve Dalyan dedeleri tarafından büyütülmüşlerdir. Durdu’nun ağabeyi Dalyan işi gücü olmayan, tüm gününü internette erotik sitelerde sinema izleyerek geçiren biridir.
Durdu ise büyük bir televizyon kanalında çaycı olarak çalışmaktadır. Tüm ailenin geçim kaynağı dedenin emekli maaşıyla Durdu’nun sigortası ve maaşıdır.
Ve hayatı değişir…
Durdu, bir gün, çalıştığı kanalın genel yayın direktörün odasına çay bırakmak üzereyken kanalın en ünlü şovmeninin kovulduğuna kulak konuğu olur. Odaya girip girmemekte tereddüt yaşayan Durdu kapının birdenbire açılmasıyla kendini bir anda yeni mesleğinin birinci basamağında bulur. Son devirde talepleri iyice artan eski şovmeni kovan genel müdür, sıfırdan yeni bir star yaratabileceğini herkese ispat etmek için içeri birinci giren kişiyi kanala şovmen yapacağını argüman etmiştir. Bu kişi de o an çay bırakmak için orada bulunan Durdu olmuştur.
Durdu’nun yaşadığı gecekondudan gerçekleştirilecek olan talk gösteri, ekranlardaki klasik gösterilerden çok farklı.
Durdu’nun yaşadığı gecekondudan gerçekleştirilecek olan talk gösteri, ekranlardaki klasik gösterilerden çok farklı.

1970’lerden 12 Eylül 1980 darbesine uzanan bir kıssanın merkezinde olan Yurdanur ile Mehmet farklı siyasi görüşlere sahip ama birbirlerine aşık iki gençtir. Yurdanur, Mehmet için bütün ailesini karşısına alarak onunla evlenir.
Geçmişle günümüzü harmanlayarak aktaran kıssa, akışında yer alan kimi gizemleriyle seyirciyi ekrana bağlarken, bir aşkın etrafında yaşanan periyodun politik olaylarının başarılı bir tarihi dokuyla aktarılmasıyla da kısa ömrüne karşın, Türk dizi tarihinin en başarılı üretimlerinden biri olarak görülmektedir.

Kardeş olan Volkan ile Aslı anne ve babası ile birlikte Nişantaşı’nda yaşamaktadır. Sütçüoğlu ailesinde huzur içinde bir hayat sürmeyi amaçlayan konutun annesi İffet ve meskenin babası Tahsin’e karşı Volkan ile Aslı daima didişir. Sütçüoğlu ailesi ve etrafındakiler ile Aslı’nın çalıştığı Avrupa Yakası isimli moda derginde çalışanların maceralarının anlatıldığı dizinin senaryosunu Gülse Birsel kaleme alıyor. Maceralar, aşklar ve entrikaların mevzu edildiği dizinin oyuncu takımında ise Gülse Birsel, Cet Demirer, Gazenfer Özcan, Hümeyra Akbay, Levent Üzümcü, Engin Günaydın üzere isimler yer alıyor.

Metin, Ali, Feyyza. Yok yanlış yazmadık. Koyu Beşiktaşlı emekli mühendis Tahsin Beyefendi efsane üçlüyü yaşatmak için birinci iki çocuğuna Metin ve Ali ismini verir. 3. çocukları kız olunca onun ismi da Feyyza oluverir.
Babalarının zoruyla, kollarında bir altın bilezikleri olsun diye, yazları su tesisatçısında çıraklık yapan Metin ile Ali, okuyamayınca nitekim tesisatçı olup çıkarlar. Lakin onların hamurunda öbür bir şeyler vardır.
Feyza’nın eline bakan, meskene para getirmeyen ikili dünyaya barış ve memnunluk getireceklerine inanmaktadırlar. Kimsenin ciddiye almadıkları icatlarının nitekim çalışıyor olması, hayatlarındaki tüm dengeyi değiştirir…

Berna ve Teoman şiddetli geçimsizlik sonucu boşanmaya karar veren fakat boşansalar da tıpkı meskeni paylaşmaya devam eden çağdaş ve genç bir çiftir.
Eski dünürler daima birbirleriyle didişirken, Berna ve Teoman’ın renkli arkadaşları ve apartmanın öbür sakinleri bir dakika olsun onlara rahat vermezler. Kısa yoldan köşeyi dönmeye bakan Feridun, bütün hayali güçlü ve güzel bir koca bulmak olan Serpil, kapıcılıktan şarkıcılığa terfi etmeye çalışan İdris, apartman yöneticisi Yesari Beyefendi, caycı Hüseyin ve karısı gündelikçi Emine Teoman ve Berna’nın yarı ancak hala bir arada devam eden hayatlarının eğlenceli kesimleridir…

Mazhar ile Ruhsar şimdi yeni evlenmiş, birbirlerine aşık bir çifttir. Ancak evliliklerinin daha başında Ruhsar inatçılığından ötürü kendini bir otomobilin altına atarak ölür. Lakin ruh halinde Mazhar’ın yanında kalmaya devam eder; fakat yalnızca yağmurlu havalarda…
Öte yandan Ruhsar’ı esasen sevmeyen kayınvalidesi Menkıbe, Mazhar’a yeni bir eş bulmak için her geçen gün farklı bir gelin adayı ile kapısını çalar. Eldeki en güçlü kozu ise Reyhan’dır. Ayrıyeten Mazhar’ın en yakın arkadaşı Müfit arkadaşının karşı dairesinde oturur ve her daim yanındadır. Onu da, Mazhar’ın kız kardeşi Firdevs mecnun üzere sevmektedir. Bütün bu karmaşa içerisinde Ruhsar, “ruhani” hali ile Mazhar’ın kendisine bağlı kalması için uğraşır.

Fırıncı Nusret Baba, eşi Ayhan Hanım ve birbirinden şirin kızları ile sıcak bir aile portresi çizen Ekmek Teknesi, orta sınıf, kendi halinde bir mahallenin ömrünü, sevinçlerini ve hüzünlerini, hayata tutunma uğraşlarını ve aşklarını anlatıyor.
Heredot Cevdet’i nalbur Ruhi’si, berberi, kirlisi, Cengiz’i ile İstanbul’un en cümbüşlü mahallelerinden birini kendisine yer edinen dizi, birbirinden naif hikayeleri mizah ile harmanlıyor.

Başrollerini Kıvanç Tatlıtuğ, Buğra Gülsoy ve Hikaye Karayel’in paylaştığı Kuzey Güney, yeni dönemin en savlı üretimlerinden biri. Birbirine zıt iki karakteri oynayacak olan Tatlıtuğ ve Gülsoy, Kuzey Güney için bir ortaya geldi.
Kuzey ve Güney çocukluklarından beri, birbirlerinde çok zıt karakterlere sahip iki kardeş. Kuzey’in serseri ve umursamaz tutumları, sorumluluk sahibi Güney’i daima hudut etmiştir. Birebir kızı seven Kuzey ve Güney’in birbirlerinden habersiz büyüttükleri sevgileri, Kuzey’in aşkını itiraf edeceği an öğrendiği acı gerçekle tokat üzere yüzüne çarpar.
O günün uğursuzluğu bununla bitmeyecektir. Gecenin sonunda yaşanan acı olay, herkesin hayatını sonsuza kadar değiştirir.

Ömer, babasının atölyesinde çalışarak sade bir hayat içerisinde ömrünü sürdüren bir gençtir. Askerlik dönüşü sevgilisi Eyşan ile evlenmeyi planlamaktadır. Ancak kendisini bir anda cinayetten mahpusta bulunca hayatı allak bullak olur. Hapisteyken tanıştığı Ramiz Dayı, ikinci babası olur.
Ömer kimliğini saklayarak, bir dizi estetik operasyon sonrası Ezel’e dönüşür. Hapishaneden çıktıktan sonra kendisine oyun oynandığına inanarak intikam için Eyşan’ın, en iyi arkadaşı Cengiz’in ve ağabeyi bildiği Ali’nin peşine düşer… Aşk, güç, para, mafya entrikaları hayatlarının bir modülüne dönüşürken, her biri intikamdan beslenir…

Yabancı Damat, Ege’nin karşılıklı iki kıyısında, Türkiye ve Yunanistan ortasında geçen, tüm düşmanlıklara karşı filizlenip güçlenen bir aşk kıssasını ekranlara taşıyor.
Nazlı (Nehir Erdoğan) Gaziantep’li baklava ustası Kahraman’ın (Erdal Özyağcılar) genç ve hoş kızıdır. Kahraman kızının, hem iş ortağı hem de 40 yıllık dostu Ökkeş’in oğlu ile evlenmesini isterken Nazlı, Bodrum’da tesadüfen tanıştığı Yunanlı Niko’ya (Özgür Çevik) aşık olur. Ancak genç çiftin ortalarında yalnızca iki ülke değil başta aileleri olmak üzere aşmaları gereken onlarca mani vardır…

Seymen ve Bahar, Amerika’da tanıştıklarında gözleri birbirlerine kitlendiğinde, yaşayacakları bu aşkın onları bu kadar hırpalayabileceğinden habersizlerdi.
Bahar sanat eğitimi için geldiği Amerika’da tanıştığı Seymen’in peşine takılıp, Kapadokya’ya gidecek kadar gözü kara bir kızdı.
Kısa müddette tanışıp evlendiler ancak, Bahar üzere özgür ruhlu birini, Seymen üzere sahiplenen bir adamla bir konağa koyunca aşk bazen yara alır.

Aysel, kızı Tuğçe ve endüstrici kocası Kemal Beyefendi ile birlikte düş üzere varlıklı bir hayat sürmektedirler. Lakin Kemal Bey’in işleri bozulur ve iflas eder. İflası gururuna yediremeyen Kemal Beyefendi intihar edince Aysel ve kızı Tuğçe bu tatlı duştan uyanmak zorunda kalırlar. Konutlarına ve bütün mal varlıklarına haciz gelmiştir. Aysel’in ve kızının gidecek hiçbir yerleri yoktur. Kemal Beyin intiharını televizyon haberlerinden öğrenen Nuri Beyefendi çabucak Aysel’in yardımına koşar. Nuri Beyefendi, yıllar evvel Kemal Bey’in özel sürücüsü olarak çalışmıştır. Sonraları ayrılıp bir taksi durağı kurmuştur. Artık Kemal Bey’e ve ailesine olan vefa borcunu ödemek istemektedir.

İstanbul’un kenar semtlerinden biri olan Cennet Mahallesi’nin hoşlar hoşu dansözü Sultan ile kemancı Ferhat birbirlerini çılgınlar üzere sevmektedir. Ama her ikisinin ailesinde de de nesiller uzunluğu süren düşmanlık, aşklarının önünde en büyük pürüzdür. Kendilerinden evvel bu talihsizliği Sultan’ın annesi bohçacı Pembe ve Ferhat’ın babası zurnacı Yunus’ta yıllar evvel yaşamış, birbirlerine sevdalanmalarına karşın kavuşamamışlardır.
Cennet Mahallesi’nin birbirinden renkli karakterleri ile Ferhat ve Sultan bu düşmanlık pürüzünü aşabilecek midir?

Unuttuğumuz diziler varsa yorumlarda bizimle paylaşabilirsiniz.