Kız isteme merasimi, evlenmek isteyen her bireyin aile onayıdır biliyorsunuz. Ne kadar aranızda anlaşırsanız anlaşın, bu kısmı kazanmadan oyunu bitiremezsiniz. Bu gelenekle ilgili akılda kalan ayrıntıları sizler için derledik.
Bu işin en değerli kısmı çiçektir. Siz bilmiyorsanız bile çiçekçiler “Kız isteme çiçeği” denilince hadisesi ne kadar abartacağını anlar. Sağlam bir kız isteme çiçeği yaklaşık olarak 1,5, 2 kg çeker.
Çiçeğin içinde ne kadar çok gül varsa erkek tarafının talihi o kadar yüksek sayılır. Çiçeği şöyle çene hizanıza getirdiğiniz vakit başınızın iki katı kadar varsa tamamdır!
İsteme çikolatası bir varlık göstergesidir diyebiliriz. Bu yüzden çikolatalar, gelenek icabı gümüş tepsinin içine konulur. Yani evlenecek çiftimiz güya daha evvel hiç, bi tane hamburgeri ortak ödememiş üzere, damadın ailesinin zenginliği vurgulanmak istenmektedir.
“Oğlumuz, kızınızın elini sıcak sudan soğuk suya sokmayacak. Gördüğünüz üzere çikolatayı bile gümüş tepside yiyoruz biz” alt metinli ve şam fıstıklı bir tepsiden bahsediyoruz burada.
İçerde sohbet dönerken müstakbel gelin, elleri titreye titreye kahve yapmaya çalışır. Bir yandan kahvenin köpürmesi için dualar eder, öbür yandan titrek ellerine bakarak “Ben salona nasıl gidicem?” diye düşünür.
Keşke kahve köpüğü diye farklı bir eser satılsa da genç kızların bu sıkıntısı son bulsa be kardeşim!
Kız istemeye gelen erkek tarafında kesinlikle çok konuşan bir hala ya da teyze bulunur. Bu kişi ekseriyetle ortamdaki gerginliği istikrarlar. Kah latifeli komikli espriler yapar, kah çok profesyonelce laf sokar; kimse ne olduğunu anlamaz!
En gerekli sorular da yeniden bu bireyden çıkar. Babanın tartısı ile annenin tez canlılığı ortasında bir yerdedir bu kişinin yapı taşları. En çok onu mutlu etmek lazımdır!
Damadın içmek zorunda olduğu tuzlu kahve, bu kısmın en kıymetli imtihanıdır. Yani damat Muhteşem Mario ise, hanım kız da şatodaki prensestir; tuzlu kahve içilirse prensese kavuşulur.
Esprisi bol kahve fincanlarının çıkma sebebi de işte tam bu yüzden. Adeta ameliyat öncesi anestezi üzere. Müstakbel damadın o haldeki görüntüsü çekilip toplumsal medyada paylaşmalık!
Şayet kız ve erkek, ailelerine “Kesin bilgi, yayalım!” dedilerse esasen isteme esnasında kelam kesileceği de muhakkaktır. Formlu yüzük tepsisi, olimpiyat kupası üzere kucaklanacağı anı bekler kenarda.
Bakın bu sıradan bir tepsi değil. Baya, birazdan sahneye çıkacakmış üzere görünen bir tepsi. İşin raconu bu türlü, yapacak bir şey yok!
Kelam ya da nişan yüzüğünü mutlak suretle ailede hürmet gören, geldiği vakit en hoş koltuk verilen aile büyüğü takar. Ekseriyetle bu şahıslar, babaların çekineceği kadar hürmetli olan bireylerdir.
Bir de konuşma yapar tam o sırada. Kimse çıt çıkaramaz, Ulusa Sesleniş dinler üzere dinler herkes.
Yüzükleri takan çiftlerin çabucak yapması gereken iki tane vazifesi vardır: 1- Aile büyüklerinin elini öpmek 2- Instagram'a fotoğraf koymak. Bundan kimse kaçamaz!
Bu hareketi, saniyenin binde birinde gerçekleştiren başarılı çiftlerimiz de var. Onlardan daha başarılı olanlar ise Facebook'da ilgi güncellemesi yapanlar.
Her vakit olmaz fakat şayet istemenin akabinde nişan yapılacağı mutlaksa, yüzükler takıldıktan sonra ufak bir parti de olur. Mezdeke, halay, artık Allah ne verdiyse.
Kızlar, hayatlarının en gergin oynamasını gerçekleştirirler o an. Müstakbel kaynananın karşısında oynamak o kadar da rahat olmaz.
Bütün bu merasim ayrıntılarıyla uğraşmak istemeyen farklı yollar deneyebilir alışılmış; denemesi parasız.
Hangi pozisyonda olursanız olun, kültür düzeyiniz ne olursa olsun kesinlikle bu gelenek yaşanıyor. “Daha farklı şeyler arıyorum” diyen Vecihi tekniğini kullanabilir ancak sonuç garanti değil…
Onedio
