Ankara Kent Hastanesi Başhekimi Opr. Dr. Aziz Ahmet Surel, kentte olay artış suratında azalma olduğunu bildirerek, “Büyük ölçüde olağana döndük. Günlük koronavirüs telaşıyla Covid-19 polikliniklerimize başvuran kişi sayısı en ağır vakit nazaran 4’te teğe düştü. Ayırdığımız servis alanlarının şu anda yüzde 30’u, ağır bakım alanlarının da yüzde 60-65 kadarı dolu” dedi.
Opr. Dr. Aziz Ahmet Surel, DHA’ya yaptığı açıklamada, Ankara’da koronavirüs olay artış suratının düştüğünü söyledi. Büyük ölçüde olağana dönüldüğünü belirten Surel, “Günlük koronavirüs telaşıyla Covid-19 polikliniklerimize başvuran kişi sayısı en ağır vakit nazaran 4’te teğe düştü. En ağır vakitte da yalnızca Covid-19 polikliniklerimizde bir yoğunluk görüldü, onun dışında öbür servislerde o denli bir yoğunluk yoktu. Yapılan test sayımız da düştü. Beşerler artık ‘acaba bende bu var mı’ diye gelmiyor. O eyham da toplumda dindi. Şükürler olsun denetim altında. Şu anda ikincil ve üçüncül sonuçlarını pandeminin yönetmekle uğraşıyoruz. Yani mesela enfeksiyonu geçiren çocuk hasta kümesinde geçirdikten sonraki süreçte bir alevlenme olabiliyor. Ve enfeksiyonu geçiren erişkin hasta kümesinde akciğer kapasiteleri, beden aktiviteleri sonraki süreçte bir halde etkilenebiliyor. Onlara yönelik fizik tedavi ve takip süreçlerini şu anda organize ediyoruz. Zira koronayı geçiren vatandaşlarımız günlük hayatından bir şeyler kaybetmesin istiyoruz. Şu an daha çok tedavi kademesi var; ancak rehabilitasyon da tartı kazanmış durumda” dedi.
“Yoğun bakım alanlarının da yüzde 60-65 kadarı dolu”
Surel, Ankara Kent Hastanesinin pandemi ile gayrette merkez durumunda olduğunu tabir ederek, “Bizim koronavirüs hastaları için ayırdığımız önemli bir ağır bakım ve servis alanımız vardı. Ayırdığımız servis alanlarının şu anda yüzde 30’u dolu. Yalnızca koronavirüs hastalarına özel ayırdığımız ağır bakım alanlarının da yüzde 60-65 kadarı dolu. Yani önemli bir boş alanımız var. Bizim kent hastanesi olarak özelliklerimizden biri de koronavirüs hastaları yanında koronavirüs dışı süreçleri de kesintisiz bugüne kadar getirdik. Olağan tedavileri hiç durdurmadık. Anjiyo tedavileri, kemoterapiler, acil öncelikle ameliyatlar, doğum-sezaryen süreçleri devam etti. Hasebiyle hem korona hem korona dışı süreçleri biz kesintisiz devam ettirdik. Hem koronavirüs hastaları için ayırdığımız alanlarda hem de korona dışı hastalar için ayırdığımız alanlarda yeteri kadar yerimiz var” diye konuştu.
“Sıra bekleyen beşerler yok”
Surel, koronavirüs ile uğraşta filyasyon modelinin ve gruplarının yaptıkları işlerin büyük katkısı olduğunu belirterek, şunları söyledi:
“Sayın bakanımızın ağzından dünya birinci kez filyasyon denilen çalışmayı duydu. Filyasyonda bu tip hastalıkların tedavisinde birinci basamak o hastalığı taşıyan kişiyi izole etmektir. Hastalığın öbür insanlara bulaşmasını engellemek ve bir insanı en kaliteli, en konforlu izole edeceğiniz yer de kendi konutudur. Biz filyasyon çalışmalarıyla birlikte şu anda ortalama 3-4 saat içerisinde, yani sizin virüs taşıdığınız tespit edildiği andan itibaren 3-4 saat içerisinde bizim Sıhhat Bakanlığı çalışanlarımız konutunuza geliyor. Sizi muayene ediyor, ilaçlarınızı veriyor ve günlük olarak takip etmeye başlıyor. Rastgele bir semptom gelişirse, rahatsızlanırsanız yahut hastaneye gereksinim duyarsanız da çabucak ambulansla alınıp hastaneye getiriliyor. İşte filyasyon bu demek. Ve filyasyon kuvvetli ve faal uygulandığı vakit neredeyse hastanelere hiçbir yük düşmüyor. Hastanemiz içerisinde gördünüz mü hiç bu türlü bir hınca hınç kalabalık, sıra bekleyen beşerler; yok. Şükürler olsun ki biz bunu pandeminin çabucak hemen tamamında hiç yaşamadık.”
“Etkin tedavi yolunun bulaşıcı hastalıklarda filyasyondan geçtiğini bütün dünyaya da göstermiş olduk”
Pandemi nedeniyle Çin’de ve Avrupa’da görülen fotoğraflarım Türkiye’de hiç yaşanmadığını kaydeden Surel, şöyle konuştu:
“Şu anda Ankara Kent Hastanemizde gördüğünüz üzere de müracaat etmek için gelmiş üst üste kalabalıklar yok, sıralar yok; gelen kişi muayenesini oluyor ve gidiyor. Bu pandemi ile ilgili süreçleri konutta çözmemizden kaynaklanıyor. Şayet kişinin gerçekten hastaneye gelmesi gerekiyorsa da 112 Acil Ambulans Servisi ile hastaneye getiriyoruz ve serviste ya da ağır bakımda tedavisini yapıp hastamızı iyileştikten sonra tekrar konutuna uğurluyoruz. Münasebetiyle faal tedavi yolunun bulaşıcı hastalıklarda filyasyondan geçtiğini bütün dünyaya da göstermiş olduk. Bunun etkin resmi de işte Ankara’da. Vakit zaman biz ülke olarak kendi içimizde zalimce eleştirsek de bugün dünyada ismi marka olmuş birçok Avrupa ülkesinde, Amerika’da, Çin’de görülen o fotoğraflardan rastgele birini Türkiye’de gördünüz mü? Göremedik. İnşallah hiçbir vakit da görmeyiz. Bu, süreci faal yürüttüğümüzün, yönettiğimizin bir göstergesi aslında.”
Onedio
