Verdiği bir söyleşideki sözleri iktidar tarafından “darbe iması” olarak yorumlanıp maksat alınan Genelkurmay eski Lideri İlker Başbuğ, “Her vakit darbelere karşı olan birisi olarak, ismimin darbe imalarıyla, tekrar ve yine ilişkilendirilmesinden ve bu biçimde gündeme getirilmesinden büyük rahatsızlık duyuyorum” dedi.
Genelkurmay eski Lideri İlker Başbuğ verdiği bir röportaj sonrası başlayan darbe tartışmalarıyla ilgili açıklama yaptı. Başbuğ, toplumsal medya hesabından yaptığı paylaşımlarda şunları kaydetti:
-
Türkiye Cumhuriyet’inde Güç Odakları Gayreti kitap serisinin üçüncüsünde 1961-1980 periyodu incelenmektedir. Bu kitapta o günün kurallarında, o günlerde gelişen olaylar değerlendirilmiştir. 4 Ocak günü bir gazetede yayınlanan söyleşi bu kitabın tanıtımıyla ilgilidir.
-
Kitapta ve söyleşide söz ettiğim üzere 27 Mayıs askeri müdahalesi Cumhuriyetin getirdiği siyasi sisteme vurulan birinci darbenin ismidir. Türk Ordusunu siyasetin içine bulaştırmıştır.
-
Yazdıklarım ve söylediklerim bu kadar açık iken, bir yılı aşkın çalışmanın eseri olan bir kitabın tanıtımına ait söyleşiden “darbe iması” çıkarmak hakikat değildir.
-
Türkiye’nin gündeminde değerli problemler vardır. Gücümüzü bu sorunlar üzerinde harcamalıyız. Her vakit darbelere karşı olan birisi olarak, ismimin darbe imalarıyla, yeniden ve tekrar ilişkilendirilmesinden ve bu formda gündeme getirilmesinden büyük rahatsızlık duyuyorum.”
Başbuğ ne demişti?
İlker Başbuğ, Cumhuriyet gazetesine verdiği röportajda, “Eğer Menderes, 25 Mayıs 1960 günü Eskişehir’de erken seçim tarihini açıklasaydı, 27 Mayıs askeri darbesi büyük bir olasılıkla önlenebilirdi. Zira erken seçim kararı almış bir hükümete karşı bir askeri darbenin gerçekleştirilmesi, açıkça milletin siyasi iradesine de vurulacak bir darbe olurdu” demişti.
Başbuğ’un kelamları AKP’liler tarafından “darbe iması” biçiminde yorumlanmıştı.
81 vilayette hata duyurusu
AKP, Genelkurmay eski Lideri İlker Başbuğ hakkında 81 vilayette hata duyurusunda bulunacağını açıklamıştı.
Onedio
