AKP’nin, Makine Kimya Sanayisi Kurumu’nun (MKEK) yapısını sil baştan değiştirerek şirkete dönüştürme teşebbüsüne, hükümete yakınlığıyla bilinen Memur-Sen de reaksiyon gösterdi. Bugün MKEK önünde hareket yapacak olan Memur-Sen, kuruma “vatandaş dahi olmayan yabancı işçi desteği yapılmasının önü açılarak, savunma ve güvenlikle ilgili devlet sırrı niteliğindeki bilgilerin tehlikeye atılacağına” dikkat çekti.
Memur-Sen, MKEK’nin statüsü değiştirilerek MKE AŞ olarak tekrar yapılandırılması karşısında hareket daveti yaptı. Memur-Sen Genel Lider Yardımcısı, Güç Bir-Sen Genel Lideri Hacı Bayram Tonbul, bugün saat 12.30’da, MKEK önünde sendika teşkilatlarıyla birlikte basın açıklaması yapacak. Memur-Sen’in AKP’nin teklifine karşı temel itirazları şöyle:
“‘Özelleştirme olmayacak’ denmesine karşın kurum çalışanını memuriyetten istifa ettirerek, İş Kanunu’na tabi işçi statüsüne geçirmeye yönelik mukavele dayatılıyor yahut işçi kurumdan ayrılmaya mecbur bırakılıyor. Yetişmiş, deneyimli kurum çalışanının memuriyet hakkı elinden alınarak kuruma vatandaş dahi olmayan yabancı işçi desteği yapılmasının önü açılıyor. Savunma ve güvenlikle ilgili ‘devlet sırrı’ niteliğindeki bilgiler tehlikeye atılıyor. Metnin hiçbir paydaş kurum ve kuruluşla görüşülmeden, ivedilikle ve gizlice hazırlanması, taslakta büyük boşluklar ve belirsizlikler bulunması, kuruma verilecek olan muazzam yetki ve imtiyazlar; sendika, vatandaş, devlet ve millet açısından büyük tehlikeler içeriyor.”
‘SAHADA KONUŞMAK ZARURİ’
Memur-Sen Genel Lideri Ali Yalçın da teklife ait tenkitlerini şöyle lisana getirdi:
“MKEK’ye hareket alanı ve sürat kazandırma savı ile yeni bir yapı ve statü dizaynını içeren kanun taslağı kamuoyuna yansımıştır. MKEK, MKE AŞ’ye dönüştürülüp sermayesi Hazine’ye aktarılıp işçi rejimi kökten değiştirilmek istenmektedir. Mevcut işçi ve yöneticiler 657 (Devlet Memurları Yasası) ve 399 sayılı kanun kapsamından çıkarılıp 4857 sayılı kanunun (İş Kanunu) 4-A statüsüne dönüştürülmek istenmektedir. Mevcut işçiye mukavele önerilmekte ve adeta sahip oldukları statü ve hakları büsbütün ellerinden alınmaktadır. Statü değişikliği ismi altında ‘özelleştirmeye’ yer oluşturan, asttan üste kadar tüm kurum çalışanının mağdur edileceği bu dizaynın tartışılmadan, yangından mal kaçırırcasına Meclis’e sunulması kabul edilemez. Masada konuşma fırsatı verilmeyen yerde alanda konuşmak mecburidir.”
Cumhuriyet