Uzmanlar, Kovid-19 pandemisi sebebiyle insanların konutta daha çok vakit geçirmesinin, kimi evcil hayvanları olumsuz etkilediğini söyledi.
Independent’ta yer alan habere nazaran, PLOS Medicine isimli hakemli bilim dergisinde yayımlanan araştırma, kedi, köpek ve tavşan üzere evcil hayvanların tecrit sırasında insanların akıl sıhhatini koruduğunu ortaya koymuştu. Araştırma makalesinin müellifleri evcil hayvan sahibi olmanın, pandeminin zararlı psikolojik tesirlerini azalttığını belirtmişti.
Öte yandan birtakım uzmanlar, tıpkı durumun birtakım evcil hayvanlar için geçerli olmadığı görüşünde.
Çünkü bilhassa kediler olmak üzere bazı hayvanların tecrit sırasında sahiplerinden bıktığı ortaya çıktı.
Hayvan davranışında uzman, Veteriner Tabip Emmanuele Titeux, birçok kişinin evcil hayvanlarıyla memnun hissettiğini, tecritte yalnız kalmaktan kurtulduğunu söyledi ve şöyle devam etti:
Toplumsal medyada son vakitlerde depresyona girmiş üzere görünen yahut artık sahiplerine bakmaya bile dayanamayan kediler paylaşılmaya başlandı. Vox’un görüştüğü Shannon Shoaf, tecrit sırasında 4 kedisinin tıslamaya ve hırlamaya başladığını söyledi. Shoaf, bir kedisinin duvarlara çarpıp sekmeye başladığını da ekledi.
Ohio State Üniversitesi’nden Profesör M. Leanne Lilly, beşerler üzere kedilerin de ani değişiklikten etkilenebileceğini söyledi.
Bununla birlikte Titeux depresyon teriminin hayvanlar için uygun olmadığına dikkat çekti. Hayvanlarda depresyon denen durumun bir tıp “boyun eğme” olduğunu belirten Titeux, “Temelde hayvan, kendisini ahenk sağlama yolunun olmadığı bir durumda buluyor. Bunun yerine ilgisizlik haline giriyor. Bir köşede oturabiliyor veya yemeğini yiyebiliyor. Fakat daha fazlasını yapmıyor” dedi.
Titeux, kedilerde “boyun eğme” olayıyla pek karşılaşmadığını söyledi ve kelamlarına şöyle devam etti:
Hayatından şad kediler de mevcut.
Bu durumdaki kedilerin davranışının bariz bir nedeni var: Tecrit. Diğer bir deyişle beşerlerle sonsuza kadar mahsur kalmak. Titeux, çok yalama ve tırmalama üzere tekrarlayan davranışlar sergileyen kedilerde de artış yaşandığını belirtti.
Vice’ın haberine göre, bu kediler için mucize bir çözüm ne yazık ki yok. Kimi kedilere antidepresanlarda bulunan fluoksetin isimli bileşeni verdiklerini ve bu sayede saldırganlığını azalttıklarını söyleyen Titeux, “Hayvanlara insanların kullandığı depresyon ilaçlarını vermeniz hayvanların sahiden depresyonda olduğu manasına gelmiyor” dedi.
Beklenen tahliller ortasında, kedinin ortamını yahut şahısların evcil hayvanlarıyla etkileşim halini değiştirmek var. Çünkü Titeux, “Size gelmelerine müsaade vermek iyi bir başlangıç” sözlerini kullandı.
Bu durum bütün kedileri kapsamıyor. Titeux “Bu hususta genelleme yapmamalıyız. İnsanları ve sahipleriyle oynamayı seven pek çok kedi var. Görünen o ki bu kediler şartlardan çok memnun” dedi.
Onedio
