Burdur Gölü’nde tek hücreli yeşil alg patlaması sonucu suyun rengi, yeşilimsi ve kahverengi görünüm aldı. Prof. Dr. İskender Gülle, göldeki renk değişiminin nedenini ve bölgeye ziyanlı olup olmadığını kıymetlendirdi. Yapılan incelemelerde, göldeki fosfor düzeyinin giderek arttığını belirlediklerini söyleyen Gülle’ye nazaran her yıl bu alg patlamalarını daha şiddetli bir formda göreceğiz.
Burdur Gölü’nün bilhassa güneydoğu kıyılarında ağır olmak üzere; Şeker Plajı, Halk Plajı, Kuş Gözlemevi önleri ve Şeker Personel Konutları kıyısında suyun rengi değişti.
MAKÜ Biyoloji Kısmı Hidrobiyoloji Ana Bilim Kısmı öğretim üyesi Prof. Dr. İskender Gülle, yeşilimsi ve kahverengi görünüm alan göldeki bu durumla ilgili açıklamalarda bulundu.
Bu durumun gölde her yıl ilkbahar karışım devri olan mart- nisan aylarında yaşandığını söyleyen Prof. Dr. Gülle, tek hücreli yeşil alg patlamasının göle ya da canlılara ziyanının olmadığını; ancak yüksek fosfor ölçüsünü göstermesi açısından değerli olduğunu vurguladı.
“Toksik ya da olumsuz bir durum kelam konusu değil”
Prof. Dr. Gülle, göldeki renk değişiminin ağır fitoplankton gelişimi sonucu olduğunu belirterek, “Özellikle ilkbahar aylarında, bizim ilkbahar karışımı dediğimiz bir olay vardır. İlkbahar karışımı ile gölün tabanındaki güçlü fosfor ve azot üzere mineraller suya karışır ve tesirli güneş ışığı ile fitoplanktonik organizmalarda çok ağır gelişim görebiliriz. Bu duruma ‘ilkbahar patlaması’ diyoruz. Burdur Gölü’nde yaşanan tek hücreli yeşil alg patlaması makûs bir şey değil, bu algler tıpkı vakitte göl içindeki zooplanktonik organizmaların besinlerini oluşturuyor. Toksik ya da olumsuz bir durum kelam konusu değil. Bu manzara yaklaşık bir ay kadar devam eder. Her sene bu mevsimlerde görürüz bu durumu” dedi.
“Her yıl daha şiddetli göreceğiz”
Yaz aylarında ise farklı alg patlaması gerçekleştiğini aktaran Prof. Dr. Gülle, “Yaz aylarında görülen patlama daha çok siyanobakterilerden oluşan bir durumdur. Şu andaki durum kaygı edilecek bir yapı değil ancak şunu vurgulamakta yarar var. Yapmış olduğumuz rutin tahlillerde Burdur Gölü’ndeki fosfor düzeyinin 2000’li yıllardan sonra kademeli olarak artığını görüyoruz. Bu artış sonucunda her yıl bu alg patlamalarını daha şiddetli bir formda göreceğimizi iddia ediyorum” diye konuştu.
“Suyunu kaybederken başka taraftan da zenginleşiyor”
Göldeki fosfor düzeyinin artmasının, etraftaki tarım ve mera alanlarından gelen fosfor yükü yanında kentin atık sularının tam arıtılmadan, azot- fosfor masrafımı yapılmadan suya karışmasından kaynaklandığını belirten Prof. Dr. Gülle, şöyle devam etti:
“Bunun da ağır bir halde tesiri var. Yani gölümüz bir taraftan suyunu kaybederken öbür taraftan da zenginleşiyor. Göl ötrofik dediğimiz daha renkli, daha bulanık bir hal alıyor, nutrientler bakımından zenginleşiyor ve sonuçta biz bu manzarayı daha sık göreceğiz. Gölün eski mavisi tam olarak kaybolmayacak lakin ilkbahar ve yaz aylarında bu bulanık durumu daha fazla göreceğiz. Şu andaki durum olumsuzluk içermiyor.”
Onedio
