Çatlak Şanzel’in Armağan Çağlayan’a Anlattığı İnanılmaz Hayat Hikayesi Sizi Afallatacak

Kısa karşılık: Çatlak olduğum için. Uzun yanıt, biraz meczup doluyum tabiri caizse, Ankara tabiriyle “Harbi kız” falan diyorlar. Çok fazla içime atamam, içime attığım devir daha hırçın oluyorum zira. Ağzıma geleni pat diye söylerim onun için de çatlak dediler. Lakin lakabımı piyanist bir abim koydu. Çok gayrimeşru bir ağabeye baş tutmuştum, o da başıma silah dayamıştı. “Çatlak la bu karı” falan dedi. Sıradanda sahneye davet ederken beni kişiler, piyanistlerim işte “kraliçem, prensesimiz Şanzel” diye davet ederlerdi. Ben o masrafı yaptıktan sonra o ağabeyimize, espriyle karışık “karşınızda çatlak” falan o denli kaldı.

12 yaşımdan beri

Evet 12 yaşında birinci nerde çıktınız?

Düğün salonları ve çay bahçeleri.

Sonra?

Sonra cezaevine girdim.

Niçin?

Cinayetten. 

Öldürdünüz birini?

Öldürdüm evet.

Aslında bunu şu an açıklamam çok hakikat olur mu bilmiyorum lakin. Aslında söylemek istiyorum. Hani bu türlü sıhhat çalışanlarına şiddet falan deniliyor. O halde görmesinler lütfen. Babaannem yanlış ameliyatta vefat etti. Ve babaannemi öldüren tabibi öldürdüm. Ben de evlattım, 17 yaşındaydım. %99 değil, %100 tabip kusuru olduğunu öğrendik. 

Pekala kaç yıl cezaevinde yattınız?

36 sene aldım, 24'e indi. O devir eski yasa  3/1'i yatılıyordu. 7 sene 2 ay 10 gün yattım. Yaşım tutmuyordu aslında, üniversiteyi kazanmıştım ve birinci kere kabahat işliyordum. Bunlar da göz önünde tutularak cezam indirildi. 7 sene 2 ay 10 günle kurtuldum. Ondan sonra alışkanlık yaptı, bir kaç defa de yaralamadan girdim.

Eşi gibisi bulunmaz, şanlı kız demek. 

Kim koymuş isminizi?

Babam.

Demin siz Floransa doğumluyum mu dediniz?

Fransa doğumluyum. Babam iş için gitmiş, anamı de götürmüş. Erken doğum yapmış annem. Orda doğmuşum ve gelmişim. 10 gün falan yani bebekken, hatırlamıyorum bilmiyorum. Doğduğum caddenin ismini aslında babam Şanzelize koymuş. Sonradan işte çok uzun oluyor, bu türlü biraz köylü üzere falan filan tabiri cazise. Köylü deyince yeniden yanlış aksetmek istemiyorum. Hani derler ya çok uzun bu türlü lâtif durmuyor gibilerinden. Şanzel diye kısaltmış babam. Abim dalga makbul benle “Allahtan Ankara'da bir konumda doğmadın, ismin Yenidoğan Ulus olurdu” falan diye.

Evlenmedim. Hiç evlenmedim. Aslında şöyle açıklayayım, cezaevinde hiç tanımadığım bir adamla evlendim. Yalnızca yöneticiye inat! Ve hala tanımıyorum adamı iki sefer gördüm ve hala onunla bir nikahım var. Onun dışında önemli mealde yalnızca kağıt üzerinde bir evlilik. Önemli mealde hiç evlenmedim zira daima aldatılıyorum. Beni niçin seviyorlar, dobra olduğum için seviyorlar sevenler. Bu bahiste da doğruyu söylemek istiyorum. Cezaevinde bayanlar erkekler koğuşuna mektup atıyorlar. Can meşakkati ne yapsınlar, mektup arkadaşlığı yapıyorlar. Ben o devir nişanlıyım doğal cezaevinde, küçüğüm. Bayanın bi tanesi atamamış, bunu atar mısın dedi bana. Atarım dedim. Ben fırlattım, sonra yönetici geldi. Bunu kim attı dedi, ben attım dedim. Baktım herkes yaşmağını kapattı, herkes namuslu moduna girdi. Sonra “burası namuslu bir cezaevi” deyince o sırada ben bakireyim aslında. Ne demek namus yani? Sonra yöneticiye saldırdım, hücreye atıldım. Lakin itiraf ettim, doğruyu söyledim. O abi de, abi diyorum şu anki eşime. Madem namus nikahla oluyo, işte ben ailemi gönderiyorum, dışardan süreçleri başlatıyorum, nikah kıycam. Annem de yatıyordu benimle, annem kabahati üzerine almaya çalışmıştı. Anamla de cezamın bir kısmını birlikte yattık. Annem çıldırıyor saf beni vazgeçirmek için. “Şanzel o adam teröristmiş” Terörist de olsa evlencem. “Şanzel o adam 70 yaşındaymış” 70 yaşında olsa da evlencem. Vazgeçiremediler beni. İnatlaştım, zira hak etmediğim bi söz duydum yöneticiden. Sormadı, araştırmadı, bunu sen mi yazdın diye ki ben yazmamıştım, yardımcı olmuştum. Bi baktım beni çağırıyorlar müdüriyetten. Gittim ne oldu ne bitti bilmiyorum, evlendim.

Adamı bulamadım. Sonra adam sürgün gitmiş. Adam da bana haksızlık ettiği için yönetici, o da yöneticiye saldırmış, o da hücre cezası almış. Sonra onu öbür bir yana sürgüne göndermişler. Bir devir bulamadım. Ondan sonra “amaaan ne zararı var bana kalsın” dedim. Sonra en son bi cezaevine girdiğimde bi kız arkadaşımı gördüm Yozgatlı. “Şanzel sen bu isimli biriyle evli misin?” dedi. Sana  ne dedim, niçin o denli bir şey soruyorsun o benim özelim dedim. Yok dedi, “yazık evlenmiş de karısı bana nikah yapmıyor diye ağlıyor” dedi. Çok üzüldüm. Üç tane de evladı olmuş. Adam da benden boşanmıyor, ben de ondan boşanmıyorum ne bileyim. Boşanmak istese bulur da bi gönül borcundan ötürü herhalde. Ben ne vakit istesem adam boşanmaya razı bence. Ben de uykudan kalkıcam da sabaha kadar çalışıp, adliyeye gidicem… Zati bu yaralamadan girdiğim cezalar da daima duruşmayı takip etmediğim için.

Kan kardeşimdi.

Ünlü olmada evvel mi?

Yok ünlü olduktan sonra. Biz tanıştık, kanka olduk. Azer Bülbül'ün sevgilisi benim yakın arkadaşımdı çok sevdiğim. Adanalı Sevcan, ismini de vereyim. Azer Bülbül de onu dükkanda istemiyor rahat hareket edemeyecek, bayanlara sulanamayacak ya rahmetli. Sevcan'ı o dükkanda çalıştırmıyordu. Sevcan da de bana soruyordu “Şanzel bi karıyla kızla görürsen söyle” diye, doğal ispiyon ediyordum ben de zira arkadaşım. Sonra kanka olduk, Azer Bülbül de benim söylediğimi anladı. Birbirimizi çok seviyorduk lakin kedi köpek üzereydik. Çok şakalaşırdık.

Yok yok, hiç çalışmıyorum ya doğaçlama. İçimden ne geliyorsa o sıra o denli yapıyorum. Velev bi dahaki sefere söylediğimde de tıpkı biçimde. O denli öyle müzik değişiyor, gerçeğini unutuyorum müziğin. İsmail YK çok kızıyordur bana. Bi emniyet yöneticisi abim seni çok elit bir düğüne götürücem, rica ediyorum orda küfür etme dedi. Natürel abi dedim. Bacısını sevdiğim değil de Nerdesin'in normalini oku. Müziğin kelamlarını unuttum, yeniden küfür ettim. Hakikaten unuttum. Yıllardır adamın müziğini değiştirdim. Bacısını sevdiğim nerden çıktı çabucak ondan da bahsedeyim. Mekan sahibi Sakallı Nurettim Abim baktı, ben içtikçe birilerine sataşıyorum. Esirgediğinden değil, sarhoş olacak millete sataşacak diye. Çabucak bi tane komiyi çağırdım. Git dedim çantamdan para al, yandaki Tekel'den bi 70'lik al gel. Bekliyorum bekliyorum evlat gelmiyo. O da nazımın geçtiği bir evlat, yoksa bacısını sevdiğim demek haddim değil. Aramızda abla kardeş ilgisi var. “Nerdesin bacısını sevdiğim” diye o denli söyledim. “Abla niçin küfür ettin” dedi. “Sana etmedim dedim, sinirlendim. Vermiyo adam rakıyı” dedim. O denli kaldı.

Var

Zira sonradan bu türlü çok garip hikayeler okuyup duyuyoruz ya o yüzden.

Aslında o hikayelere benziyor benim hikayem. Gençlere beğenilmeyen örnek olmak istemiyorum ancak aslında berbat örnek olacağımı düşünmüyorum bunu konuşarak. Durumum çok daha fazla iyiydi. İşte ne bileyim kapımda tıpkı da 9 tane otomobilim vardı. Bugün al kostüm giycem, al otomobilimi yıkatın falan havalara girerdim. Ben bi ara uyuşturucu kullandım. Küçük hayranlarım falan izliyorsa hepsinden özür dilerim, gençlere berbat örnek olmak istemiyorum. Uyuşturucu kullandım, oldu n'apayım bi defa. Çok beğenilmeyen bir şeymiş. Zararın neresinden dönsen kardır. Allah o durumda olan kardeşlerimize yardım etsin. Her şeyimi kaybettim. Otomobillerim gitti Biraz da iyi niyetliyim. Kimi erkek arkadaşlarım da benim üstüme yapak dedi, yapak aşkım dedim. 

Sonra hayata bir daha sıfırdan başladınız.

Motamot o denli oldu. Olsun canım sağolsun lakin keşke yapmamış olsaydım, keşke kullanmamış olsaydım. Daima paramdan oldum, haydi parayı tekrar kazanabilirsin. Sıhhatimden oldum, psikolojim bozuldu, ailemi yıprattım.

Tedavi mi gördünüz?

Kendi irademle bıraktım.

Hayır, uyuşturucuyla alakası yok aslında kilomun. Ayağım koptu. Biraz oldu aslında onunla alakası. Uyuşturucu almak için balkondan atladım. Ayağım koptu, sonra geri dikildi. Bu türlü küçük kesim bir et tutuyordu. Balkondan atlayınca kemiğim ayağımı kesti. Büyük bir ameliyat geçirdim. Velev hekimimin söylediğine nazaran Türkiye'nin en büyük ortopedi sahasında 2. ameliyatını geçirmişim. Allahtan sakat kalmadım ancak medikal kullandım. O sıra benim ceza patladı. Firar ettim, kaçtım gitmedim. Ondan sonra açığa gitmeyince yakalandım. Ayağımda medikal olduğu için ye iç yat ne olur cezaevinde düşünün. Kilo almaya başladım.