PKK’nın Irak’ın Gara bölgesinde katlettiği askerlerden Semih Özbey’in babası Gürsel Özbey, oğlunu kurtarabilmek için yıllardır çok gayret ettiğini anlattı. Acılı baba Özbey, “Bizi oyaladılar. Bu işin tahlili siyasilerdi, ben değildim” dedi.
TSK’nın Pençe-Kartal 2 Harekatı sırasında PKK tarafından infaz edilen askerlerden biri de Başçavuş Semih Özbey’di. PKK mensuplarınca 2015 yılında kaçırılan Semih Özbey’in babası Gürsel Özbey, oğlunu terör örgütünün elinden kurtarabilmek için sürdürdüğü çabayı Sözcü’den İsmail Saymaz’a anlattı.
6 yılda çalmadık kapı bırakmadığını anlatan Gürsel Özbey, Cumhurbaşkanı Erdoğan, eski başbakanlar Binali Yıldırım ve Ahmet Davutoğlu’nun yanı sıra HDP dahil siyasi partileri ziyaret ettiğini söyledi. Özbey, “Biz oyaladılar. Bu işin tahlili siyasilerdi, ben değildim” dedi. Baba Gürsel Özbey’in, Saymaz’ın sorularına verdiği karşılıklar şöyle:
“6 yıldır ne sesini duydum, ne yüzünü gördüm”
Oğlunuzu kurtarabilmek için yıllardır çaba veriyordunuz.
Altıncı yıldayız. İçlerinde yedinci, sekizinci yılı dolduran çocuklar da var.
Nasıl geçti bu altı yıl?
Nasıl geçirilir, söyleyeyim. Her gün ölen bir insan… Her gün çocuğunun ne olduğunu, ne yiyip ne içtiğini… Şayet anlatılanlar doğruysa bu çocuklar her gün azap görmüşler ya! Var mı bu türlü bir adalet, var mı bu türlü bir dünya ya! (Ağlıyor) Var mı? Bu kelamın bittiği yer. Bu insanlık dışı bir şey. Şayet doğruysa çocukların cesetleri üzerinde azap gördükleri, ayaklarının kırıldığı… Nedir bu ya! Var mı bu türlü bir şey! İnsan hakkı kutsal değil mi?
Siz çok çabaladınız temas kurmak için, değil mi?
Çok, çok…
Hiç yaklaşabildiniz mi?
Asla! Bir iki sefer yaklaşma ihtimalimiz oldu. Lakin onun önünde de pürüzler oldu. İki kez bu çocukların manzaralarını yayınladılar. Daha sonra mektup gönderdiği söylendi. Diğer hiçbir temas yok. Ben altı yıldır çocuğumun ne sesini duymuşum, ne yüzünü görmüşüm.
“Bizi oyaladılar”
Çok teşebbüste bulundunuz diye hatırlıyorum.
Siz ne diyorsunuz? Ben bütün kümelere, iki başbakana, HDP milletvekillerine… Birisi diyor ki: “Devlete git.” Birisi diyor ki: “HDP’ye git. Onlar palavra söylüyor, onlar samimi değil.” Kısacası bizi oyaladılar. Ben çok doluyum.
Siyaset kurumundan aradığınızı bulamadınız.
Siyaset bunu çözecekti. Bu işin tahlili siyasilerdi, ben değildim. Ben devlet değilim. Devleti yöneten politikler. Buna bütün partiler dahil.
Eşiniz nasıl?
Ben erkek olarak bu haldeysem, annesini siz düşünün…
Nasıl kaçırılmıştı oğlunuz?
Benim çocuğum Rize’de vazife yapıyordu. Rize’den özel otomobiliyle gelirken Pülümür yolunda alıyorlar çocuğu. Sivil halde… Oradaki beşerler diyor ki: “Bu çocuk 22 yaşında. Bundan ne istiyorsunuz!” Diyorlar ki: “Bunu konuk edeceğiz, bu bizim konuğumuz.” Misafirlik altı yıl sürdü. Biz bu ortada her gün öldük, dirildik.
Kavuşacağınızı umuyordunuz.
Evet, bize daima derlerdi ki: “Toprağın altında olacağına dağın gerisinde olsun. Bir gün gelir.” Bunu niçin yaptılar, bilmiyorum.
Bir vahşet var.
Motamot. İnsanın beşere yapmayacağı…
Başka ailelerle görüşebildiniz mi?
Biz Malatya’da olduğumuz için hepsi geldiler, cenazeleri teşhis ettiler. Başından beri zati 13 kişiydi. 13 kişiyi de infaz ettiler. Ben tamamının fotoğrafını gördüm. Benim çocuğumun yalnızca yüzünü gösterdiler. Bedenini gösteremeyeceklerini söylediler.
Pekala, sesinizi duyurabilmiş miydiniz?
Başta ailelere pek kulak verilmedi. Diyarbakır Anneleri, nitekim kamuoyunun olayı duyması açısından yardımcı oldu. Eşim de baştan beri annelerin içindeydi.
Onedio
