Gençlik Aşısının Ardından Hastanelik Olan Seline: Amacım Yüzümü Nemlendirmekti

Konak ilçesindeki bir hoşluk merkezi ile toplumsal medya hesabından bağlantı kuran Seline Ferah Çalışkan, ‘gençlik aşısı ‘adı altında yüzünü nemlendirmek için yapılan uygulama sonucu hastanelik oldu. Yüzünde çok sayıda yara oluşan genç bayan, tedavisinin ardından savcılığa hata duyurusunda bulundu.

Başından geçen bahtsız vakası DHA’ya anlatan Çalışkan, “Yaz periyodunda ağır bir tempoda geçirdim, cildimin yorulduğunu düşündüm. İzmir’de 2,5 hafta evvel bir hoşluk merkezine gittim. Cildimin nem kazanması için ‘gençlik aşısı’ denilen bir süreç yapabileceklerini söylediler. Kabul ettim. Lakin yan tesirlerini hiçbir biçimde söylemediler. Astım hastası olduğumu ve alerjimin olduğunu belirtim. Fakat, eza olmayacağını söylediler. Gençlik aşısını yaptırdığım günün gecesinde kötüleştim, hastaneye kaldırıldım” dedi.

Uygulama sonrasında yüzünün şiştiğini söz eden Çalışkan, “Yüzüm tam şişti, nefesim daraldı. Uzunca bir müddet nefes alamadım. Tüm gece hastanede kaldım. Sonrasında ise tabip hekim gezdim. Hala de tedavi görüyorum. Antibiyotik kullanıp, kortizon alıyorum. Tabipler denetim etti, boynumda kistler olduğunu söyledi. Bunların geçmesinin aylar sürebileceği yahut hiç geçmeyebileceğini belirttiler. Yaşadıklarımdan sonra kabahat duyurusunda bulunduk. Avukatım mevzuyu takip ediyor” diye konuştu.

Gittiği hoşluk merkezini evvelden bilmediğini belirten Çalışkan, “Sadece toplumsal medya hesaplarından görüştüm. Sonrasında gidip, bilgi aldım. Akabinde bir arkadaşıma danıştım o da tavsiye de bulundu. Bunun üzerine iyi olacağını düşünerek yüzüm için ‘gençlik aşısı’ ismi altında bir uygulama yaptırdım ama sonuç iyi olmadı. Zira her bayan hoş olmak ister, her bayan hoş olmayı da hak ediyor. Ben 24 yaşındayım, gençleşmek için değil, bu uygulamayı yüzümü nemlendirmesi için yaptırdım lakin başıma bu türlü bir şey geldi” diye konuştu.

Genç Bayanın Avukatı Bahar Yıldırım ise şöyle konuştu:

“Hukuki süreç ile araştırmalar başlayacaktır. Bayan haklarının korunması için hoşluk uğruna daha fazla bayanın mağdur edilmesini istemiyoruz. Seline Hanım’ın başına gelen bu şanssız vakanın tekrar yaşanmasını istemiyoruz. Hedefimiz Seline Hanım’ın mağduriyetinin bir nebze de olsa giderilmesi, hafifletilmesidir. Tabii ki bu sürecin takipçisi olacağız sonuna kadar, birebir vakitte toplum şuurunun de artmasını istiyoruz. Müvekkilime gençlik aşısı denilerek bu süreç yapılmış. Uygulamanın ismi her ne kadar gençlik aşısı olsa da yani bunu gençleştirmek için değil, müvekkilim cildini tazelemek için yaptırmış, karşı taraf bu biçimde bir teklifte bulunmuş. Cildinin nemlenmesini istiyor. Karşı tarafın bununla ilgili bilgisi var, bu süreci müvekkilime önermişler. Burada emel gençleşmek değildir. Esasen 24 yaşındadır müvekkilim inşallah elde edeceğimiz sonuç örnek olur, toplumuza iyi bir sonuç elde etmeyi bekliyoruz. Karşı tarafın bir kusuru varsa cezalandırılmasını istiyoruz. Kim haklı kim haksız dava sürecinde muhakkak olacaktır. Yargı sürecinin sonuçlanmasını bekleyeceğiz.”

Uzman Ülker Delihıdırlıgil de ‘gençlik aşısı’ olarak tabir edilen uygulamanın güzellik merkezlerinde değil, çoklukla kliniklerde tabip yahut sıhhat çalışanları nezaretinde yapılması gerektiğini söyledi. Delihıdırlıgil, “Gençlik aşışı dediğimiz hadise, bireylerin cilt yapısını güçlendirmek ve daha aydınlık ve parlak görünmesini sağlayan ve mezoterapi tekniği ile yapılan bir süreçtir. Birçok firmanın kendi içerisinde kendi formasyonu ile ürettiği hazır serumları alıyoruz. Uygulama ise 15 gün aralıklarla kişinin cildine, minik iğnelerle mezoterapi tekniği ile uyguluyoruz. İlk yarım saatte hafif bir yanma meydana geliyor, kan dolanımı hızlandığı için. Sonrasında ise sonraki gün ciltteki aydınlanmayı ve toparlamayı, kişi fark ediyor. Her gün bunun üzerine koyarak devam edilen bir uygulamadır. Bu uygulama büsbütün risksiz bir uygulama, en çok sevdiğimiz ve uyguladığımız tekniklerden biridir. Yapılan ve firmaların geliştirdiği bütün serumların formasyonlarının içerisine saf biyonik asit var. Kimi firmalarda amine asitler eklenebiliyor. Bunlar hazır formülasyonlar olduğu için, bedenin tanıdığı enzimler olduğu için rastgele bir alerjik riski çok da mümkün değil. Zira bu uygulamada kullanılan husus bedenin tanıdığı bir uygulama, şayet farklı bir alerjik tepki gerçekleştiyse, farklı bir serum uygulanmıştır cilt altına diye düşünüyorum” dedi.

Yaşanan problemin yapılan uygulamadan kaynaklanmış olabileceğinin altını çizen Delihıdırlıgil, “Çok da gençlik aşısından olabileceğini düşünmüyorum açıkçası, lakin şunu da tabir etmek istiyorum ki; bu uygulama cildin aydınlanmasını ve toparlanmasını sağlayacak olan, bedende eksik olan enzimlerin, proteinlerin, serumla cilt altına mezoterapi uygulamasıdır. 15- 20 dakika sürüyor, iğne ile enjekte ediliyor. Bunun hoşluk merkezi değil, bir klinikte uygulanması gerekir. Zira yapılan bir estetik müdahaledir. Ayrıyeten, uygulamada kullanılacak olan ilaçları kişinin de görmesi ve ona nazaran karar vermesi gerekiyor” diye konuştu.

Uzman Psikolog Nurcihan Körpe ise her bireyin temel gereksinimlerinden biri olan beğenilme; sevilme, kabul görme arzusu nedeniyle, bu çeşit davranışların sıklıkla görülebildiğini belirterek, “Bu da aslında ‘halo etkisi’ dediğimiz şey. Yani bir kişinin bir tek özelliğine bakarak, öteki bütün özellikleri hakkında olumlu yahut olumsuz bir çıkarımda bulunma durumudur. Beşerler bunu sık sık yapıyor, Bu nedenle de bayanlarımız estetik merkezlerimize gidiyor, kuaförlerde vakit geçiriyor, makyaj yapıyorlar. Bayan aynaya baktığında kendini hoş görmek ister. Kendini hoş gören ne oluyor, kendini daha güçlü hissediyor. Kendini güçlü hisseden bayanlarda, kendine inanç duygusu ön planda oluyor. Bayan kendine güvendiği için de estetik merkezlerine giderek daha da özgüvenini yerine getiriyor. Toplumlarda popülerleşen estetik algısı bayanların maalesef kendiyle barışık olmamasına neden oluyor. Bayan tekrar soluğu estetik merkezinde alıyor. Kimi çeşitli estetik operasyonlar yaptırıyor” tabirlerini kullandı.