2020’de bir yandan Kovid pandemisiyle gayret eden tabipler bir dizi enteresan olayla karşılaştı. Bu kadar ortasında yeşil idrardan şikayet eden bir adam ve kalbinde dikiş iğnesiyle yaşayan bir genç de vardı.
Independent Türkçe’nin Livescience’a dayandırdığı habere nazaran,, bu yıl kayda geçirilen en farklı tıbbi hadiseler şöyle sıralandı
1. Yeşil idrar.
Chicago’daki bir hastanın da fark ettiği üzere, yeşil idrar birtakım ilaçların ender görülen bir yan tesiri olabilir.
62 yaşındaki hasta, kanında hayati tehlike oluşturabilecek, yüksek seviyede karbondioksit bulunduğu için hastaneye kaldırıldı.
Hadise raporuna nazaran, yaşlı adam bir teneffüs aygıtına bağlandı ve propofol isimli, genel bir anestezi aldı. 5 gün sonra, hadisenin kateter torbasında biriken idrarının yeşile döndüğü bildirildi.
Yeşil idrar olağanda bir dizi faktöre bağlanabilir ancak bu durumda propofol kaynaklı olduğu söz ediliyor.
2. Kalpteki iğne.
Göğüs ve sırt ağrısı şikayetiyle acil servise başvuran bir gencin tomografi sonuçları, kalbinde keskin bir cisim olduğunu gösterdi.
Tabiplerin açık kalp ameliyatıyla çıkardığı 3,5 santimetrelik cismin bir dikiş iğnesi olduğu anlaşıldı.
17 yaşındaki genç bazen kıyafetlerini dikerken ağzında iğne tuttuğunu fakat bunlardan birini yuttuğunu fark etmediğini aktardı.
3. Alkol üreten mesane.
61 yaşındaki bir bayanın siroz yahut yara oluşumu yüzünden karaciğer nakline muhtaçlığı vardı.
Fakat idrar örneklerini tahlil eden hekimler, daima alkole rastlıyordu. Bayan alkol almasa da testleri müspet çıkıyordu.
Detaylı incelemelerin akabinde tabipler, yaşlı bayanın mesanesindeki mikropların glikozu (yani şekeri) alkole dönüştürdüğünü keşfetti.
Hastanın durumu, gastrointestinal sistemdeki (sindirim sisteminin tüm organlarını içeren, ağızdan anüse giden yol) mikropların karbonhidratı alkole dönüştürdüğü “otomatik bira fabrikası sendromu” ismi verilen az bir bozukluğa benziyordu.
Lakin bu hastanın durumu o kadar enderdi ki şimdi bir ismi bile yoktu. Hekimleri bu rahatsızlık için “idrarda otomatik bira fabrikası sendromu” yahut “mesane fermantasyonu sendromu” adını öneriyor.
4. Gezen dalak.
Organların genelde bedenin içinde sabit kalmasını beklenir. Fakat her vakit yerinde durmuyorlar. Örneğin bu yıl hekimler, Michigan’da yaşayan bir bayanın dalağının 48 saat boyunca gezdiğini gözlemledi.
Kelam konusu hasta, dalağı sabit tutan bağların zayıflamasıyla meydana gelen ve “dolaşan dalak” diye bilinen az bir hastalıktan mustaripti.
Hekimler iki gün ortayla yaptıkları taramalarda hastanın dalağının karnın sol üst kadranından sağ alt kadranına kadar hareket ettiğini gördü.
Bu hastalığın olağan tedavisinde dalağın alınması gerekiyor. Fakat kelam konusu hasta karaciğer nakli bekliyor ve bu müddette bir öbür ameliyat geçirmesi, nakli olanaksız kılacak bir komplikasyona sebebiyet verebilir.
Bu nedenle hekimler şimdilik beklemeye ve gezen dalağı karaciğer nakli sırasında almaya karar verdi.
5. Üç böbrekli hasta.
Brezilya’da bir adamın üç böbrekle yaşadığını görmek bu yıl doktorları çok şaşırttı.
Hadise raporuna nazaran, 38 yaşındaki adam birinci olarak şiddetli sırt ağrısı için tıbbi yardım istedi. Taramalar, sırt ağrısının fıtıklaşmış bir diskten kaynaklandığını gösterdi.
Fakat tabipler, nispeten yaygın görülen bu rahatsızlığı araştırırken hastanın sıradışı bir özelliğini keşfetti.
Bu hadisede, iki değil üç böbrek vardı. Sol tarafında olağan görünümlü bir böbrek taşıyan adamın pelvisinin yakınında iki kaynaşmış böbrek bulunuyordu.
Öbür yandan bu olaydaki fazladan böbreğin rastgele bir tıbbi müdahaleye gereksinimi yoktu. Hastaya yalnızca sırt ağrısı için ağızdan alınan ağrı kesiciler verildi.
Üç böbrek sahibi olmak, çok az görülen bir durum. Tıbbi literatürde bu formda 100’den az olay yer alıyor.
Onedio
