Bu kıyafetler yalnızca moda değil, bayan hakları tarihinde de kıymet taşıyor.
1. Lastikli pantolon.
Antik Yunan ve Çin medeniyetinde bayanlar da pantolon giyse de; sonrasında bu unutulmuş ve bayanlar çağlar boyunca etek giymişti. Amerika’da birinci pantolon 1800’lerde Amelia Jenks Bloomer tarafından giyildi. Bu pantolon “Türk pantolonu” olarak bilinen ve Osmanlı bayanlarının giydiği lastikli bol şalvar gibisi pantolondu. Bayanlar bu pantolonları tek başına değil, diz hizasında eteklerin altına giyiyordu. Pantolon giyme hareketi tüm engellemelere karşın büyük kentlerde süratle yayıldı.
2. Şapka iğnesi.
1900’lerin başında bayanların taktıkları büyük şapkaları tutturan iğneler, bayanların en büyük savunma silahına dönüşmüştü. Bayanların sokaklarda tek başına olmasının hala tuhaf karşılandığı dünya metropollerinde, erkekler tarafından tacize uğrayan bayanlar şapka iğnelerini bir silah üzere kullanıyordu. İğneler yasaklansa da erkekleri korkutmayı başardı.
3. Takım elbise.
Porto Rikolu müellif ve aktivist Luisa Capetillo, bayanların da erkeklerle eşit haklara sahip olması gerektiğini savunuyordu. O periyot tütün fabrikalarında 12 saatlik mesailer ile çalışan bayanları organize etmek ve tüm bayanların oy kullanma hakkına sahip olması için gayret veriyordu. 1919’da ülkesinde halka açık alanda pantolon giyen birinci bayan olduğu için tutuklandı ve yargılandı. Bayanların pantolonlu ekip giymesi Amerikan Senatosu’nda 1993 yılına kadar yasaktı.
4. Kumaş pantolon.
Hollywood yıldızı Katharine Hepburn, 1933 yılında kamera karşısında pantolon giyen birinci bayan olmuştu. Bu da daha fazla bayanın pantolon giymeye başlamasını sağladı.
5. Mini elbise.
1965 yılında devrin en tanınan ve dünyanın en çok kazanan modeli Jean Shrimpton, sponsorlu bir mutabakatla Avustralya’ya yılın en kıymetli at yarışı olan Derby Day’e gitmişti. Klâsik elbise, şapka, eldiven kombinini yapmayan ve diz kapağının 10 cm üstünde beyaz bir elbise giyen model dünyayı şoka uğrattı. Gazeteler günlerce bu yeni ve abartılı kıyafeti tartıştı.
6. Bikini.
Tarih boyunca bikini gibisi giysiler olsa da, çağdaş çağlarda 1946’ya kadar iki modüllü mayo giyilmiyordu. 1951 Miss World birincisi bikini giydikten sonra müsabakadan çıkarıldı. Günahkar bir giysi olarak tanımlanan bikini ünlü bayanların giymesi ile yaygınlaştı.
7. Siyah elbise.
Coco Chanel, 1920’lerde siyah elbiseyi tasarlayana kadar bayanların siyah giymesi pek düşünülemezdi. Audrey Hepburn’ün 1961’de “Tiffany’de Kahvaltı” sinemasında giydiği ikonik Givenchy elbise siyahı iyice yaygın hale getirdi.
8. Şort.
Evvelce Avrupa’da yalnızca erkek çocuklarına giydirilen şortlar, 20. yüzyılın başında şortlar bir gece kıyafeti olarak bayanların da dolabına girdi. 50’lerde bir plaj kıyafeti yahut iç çamaşırı üzere görülen şortlar, günlük giyime 70’lerde dahil olsa da; o yıllarda sokaklarda şort giyen bayanlara tuhaf gözüyle bakılıyordu.
9. Bob kesim saç.
1920’lerde moda olan kısa kesim saçlarla bayanlar bir ihtilale imza attılar. Feminen ve bayan olmanın gereği olarak görülen upuzun saçlarını kesen bayanlar reaksiyonlara aldırış etmiyordu.
10. Bağlamalı elbise.
1974’te 26 yaşındaki dizayncı Diane Von Furstenberg ikonik bir elbise icat etti. Gömlek üzere giyilip bedene sarılarak bağlanan bu elbise büyük tartışma yarattı; zira düğmesiz yahut fermuarsız bir elbisenin bayanı kolay, cinsel bir nesne olarak gösterdiğine inanılıyordu.
11. Blazer ceket.
1980’lerde çalışan bayanlar iş ömründe gücün ve muvaffakiyetin sembolü üzere görünen blazer ceketlerden giymeye ve iş dünyasındaki varlıklarıyla erkeklere baş tutuyordu. 80’lerin abartılı vatkalarının altında bir de bu türlü bir gerçek var.
12. Cinsiyetsiz kıyafetler.
Günümüzde hala bu manada ihtilal yapılabilir mi derseniz, evet yapılıyor. Bayanlar aslen erkeklere ilişkin olduğu düşünülen tişörtler, ceketler, gömlekler, botlar ile cinsiyet rollerine karşı çıkıyor.
Artık bayanların gardıroplarının neden erkeklerden çok daha çeşitli olduğunu biliyoruz. Zira bunun için uzun ve kuvvetli bir savaş verdiler.
Bu içerikler de ilginizi çekebilir;
Onedio
