Mansur Yavaş: ‘Kredi Kullanmadık, Eski Dönemin 2.3 Milyar TL Borcunu Ödedik’

Fatih Altaylı’nın soruları ve Mansur Yavaş’ın cevaplarından öne çıkanlar şöyle:

• ALTAYLI: Gerek siz gerek İzmir’in yardım kampanyaları vardı. Oradaki toplanan paralar ne oldu?

YAVAŞ: Toplanan paralar devlette, bekliyor. Bizim yardım topladığımız hesap belediyenin kendi hesabı. O günlerde sayın İçişleri Bakanı ‘Birisi belediyeye parayı yatırırsa karışamayız’ dedi. Sonuçta yargının olumlu karar vereceğini düşünüyorum. 3,5 milyon civarında vatandaşın parası var. Hesaplar donduruldu. Bugün bir kampanya başlattık. Madem siz bizim bu biçimde yardım yapmanızı istemiyorsunuz. Bir elin başka eli görmeyeceği biçimde beşerler ortasında dayanışma yaptık. Bizler yardım isteyenleri yayınlıyoruz. Daha sonra iletileşme sistemiyle hesabına 500 TL’yi yatırabiliyor. Kimse kimseyi görmüyor. Bazen bankadan parayı alan insan telefon numarasını görüp teşekkür ediyor. Şu ana kadar bu yardımlarda 500 bini aştık. 335 bin aileye besin dayanağında bulunmuştuk. Maddi takviyeler, yakıt takviyesi var. Bizden tablet isteniyor. Okuyan çocuklara üç boyunca internet yüklettik. Ankara’nın köylerine internet götürdük. Okullarda, mescitlerin uygun yerlerine interneti verdik. Çocuklara muhakkak aralarda o internet erişiminden yararlanmalarını sağladık. Korona olanlar dışarı çıkamıyordu. Yemek yapamayanlara sistemli yemek gönderdik 15 bin civarında. 77 bin kişinin su faturası ödendi. Ankarakart’a para yükledik. Bilgisayar yardımları yapıldı. Herkese ulaşmaya çalıştık. 

• ALTAYLI: Makam araçlarını azaltmak ve çakarların sökülmesi kelamı vardı. Minibüsünüz ne kadar lüks? Kaç makam arabası var? Çakarlar söküldü mü?

YAVAŞ: Sekreterler dahil herkese makam arabası verilmiş. Birtakım daire liderlerine mülkiyeti onlarda olan makam araçları vardır. Hepsini sattırdım. 6 milyon gelir elde ettirdim. Şu anda en lüks aracımız Megan. Ben de örnek olayım diye 2012 model minibüse biniyorum. Belediyede Vakıfbank’ın tahsis ettiği Mercedes var bir tane de eski devirden kalma 500 Mercedes var, konukları onunla aldırıyorum. Şu ana kadar geçen Bodrum’a gittim, üç ayda 3 bin 300 kilometre kullandım. Yalnızca havaalanına gidiyorum. Onun haricinde kullanmıyorum. Ben minibüse biniyorum ki, daire liderlerimiz lüks otomobil peşinde koşmasın.

Çakarları kaldırdık. Biz devlet memuruyuz. Ne özelliğimiz var? Maaşımızı alıyoruz. Milletin önüne geçmek için ne aciliyetimiz var? Zabıtanın, itfaiyenin, polisin olabilir. Örnek olması için ne kadar çakar var hepsini kaldırdık. Benden saklı yapan varsa bilmiyorum. Bu hususta genelge yayınladık.

• ALTAYLI: Bakanlarla aranız nasıl? Merkezi hükümetle büyükşehirler ortasında problem olduğunu daima gördük. Cumhurbaşkanlığı ile aranız nasıl? Bakanlarla işiniz olmak zorunda. Nasıl yürüyor işler?

YAVAŞ: Benim kimseyle meselem yok. Kimseyle küs olma hakkım yok. Bakıyorum kim bana nasıl yaklaşıyorsa ben de ona nazaran yaklaşıyorum. Yazılı olarak talebimi iletiyorum. Yaparsa eyvallah, Allah razı olsun. Yapmazsa Ankara halkına eziyet etmiş olur, onun vebali de ona kâfi. Oy vermeyenleri üzmeyeceğiz demiştik. Sayın Cumhurbaşkanı ile görüştüm. Ankara’nın 22 acil sorununu anlattım. Bunların yüzde 50’den fazlası çözüldü. Ne oldu? Ankara kazandı. Benim önceliklerim muhakkak. Musluktan herkesin suyu akacak. İlçelerin hepsine oraya has istihdam yaratan tesis yapalım. Belediye liderlerine sesleniyorum. Kimseden çıt yok. Gelin siz bana yol gösterin temeli birlikte atalım diyorum. Benden bir şey isteyen hiçbir belediye liderini geri çevirmiş değilim.

• ALTAYLI: Atamalarınız engellendi. Belediye şirketlerine yönetici atayamadınız. Borçlanma yetkiniz kısıtlandı. Bu sıkıntılar çözüldü mü?

YAVAŞ: Biz seçildik geldik. Muhalefet üyeleri bizden şunu istedi. Polatlılar evvel su getirin dediler. Eyvallah dedik. Kredi verin denilince red edildi. Sonradan kredi çıktı lakin 1 yıl sonra çıktı. İstasyon caddesine yeni başlayabildik. Polatlı’nın su işine 1 yıl evvel başlayabilirdik. İlçe belediyelerinden olup da kredi çekmeyen bir belediye var. Bizim seçilmiş belediye liderine karşı halleri hiç güzel değil. Ankara halkını cezalandıramazlar. Benim rakibim seçimlerden evvel belediyeye borçla başlayacaksınız diyordu. Birinci aydan itibaren maaş ödeyemezsiniz dedi. Şimdiye kadar 1 kuruş çalışanımızın alacağı yok. Memurlarımıza ikramiye dayanak primleri verdik. Pek hoş yönetiyoruz belediyeyi. Emekçilerin hiçbiri maça, siyasi parti toplantısına getirilmiyor. Seçildiğim ay sendika genelgesi yayınladım. Kimse kimsenin sendikasına karışmayacak dedim. Özgürce herkes kendi sendikasını seçiyor. 3 milyar lirayı nereye harcadık? Harcanan para nedir? Mansur Yavaş ne kadar kredi çekmiş pekala? Kredi çekme müsaadesini aldım lakin kullanmadım. 1,5-2 ay evvel bütçe konuşmasında 1 kuruş kredi kullanmadığımı belirttim. Açık ihale yapıyoruz. 1250 tane ihalemiz Youtube’da var. İsteyen hangi ihaleye bakmak istiyorsa bakabiliyor.

Bizim davetiye ile yaptıklarımız da canlı yayında yayınlanacak dedik. Yayınlanmayan hakkında 7-8 teftiş olacak. Geldiğimizde 11 milyar TL borcumuz vardı. 2 milyar 235 milyon eski periyodun borcunu ödedik. Rutin hizmetleri kredi almadan gerçekleştirdik. Kontrol kurulunda çoğunluk sizde, ne yaptığımızı biliyorsunuz. Bütçeyi hazırlarken 550 kuruluşa yazı yazdık. Tamamı web sayfamızda yayınlanıyor. Olağan vatandaş ödediği paraların nerelere harcandığını tıkır tıkır görüyor. Bundan ötürü şeffaflık mükafatı aldık. Bu ortada projelerimiz için kredi almamız lazım. Yabancı kuruluşlar çabucak vermiyorlar. Milletlerarası derecelendirme kuruluşu Fich kredibilitesi en yüksek belediye olarak ilan edildik. Biz ayağımızı yorganımıza nazaran uzatmak zorundayız. Ben şatafattan uzak her şeyi şeffaf yönetim ediyorum. Ben kendi paramı harcamıyorum, halkın parasını açık, şeffaf herkesin göreceği biçimde yayınlıyorum. Türkiye’ye bu mevzuda örnek olacağız.

Belediyelerde gözle görülmeyen bir şey vardır. Direkt temin diye bir şey vardır. Belediye direk alım yapabilir. Bizim belediyemizde o denli değil. Bütçemizin içerisinde direkt temin 1.7 milyar tuttu. 15 şirket var, bir sürü alım yapıyor. Bir program satın aldık. İnternetten giriyorlar, ne alacaklarsa onu bildiriyorlar, birebir anda 300 şahıstan teklif geliyor. Kimse birbirini görmüyor. Alırken o firmanın daha evvel taahhütlerini yerine getirip, getirmediğini görüyorsunuz.

3 milyar kredi kullandığım ispatlansın çabucak belediyeyi bırakırım. Kredi kullanma yetkisini neden aldık pekala? Pandemi periyodu var, neyle karşılaşacağımızı bilmiyoruz diye… Şu faizlerle kredi kullanmak akıl kârı değil.

• ALTAYLI: TOGO kuleleri sıkıntısı…

YAVAŞ: Sıkıntı TOGO kulelerine ruhsat almak değil Mansur Yavaş’ı vazifeden almaktı. Bizim hakkımızda irtikap şikayeti verildi. Dilekçeyi verdiler. Savcılık yazı yazdı mahkemeye. Bu bahiste Sinan Aygün’ün ziyanı var mıdır diye sordu. Yok yanıtı geldi. Sonuçta şu anda Yargıtay kesin kararı verdi. Kararda olağanda 20 bin metreye inşaat yapılması gerekirken yapılan inşaat 120 bin metrekare. Bizim belediyede para, hatır geçmez. Kanun neyse odur. Hodri meydan beni mahkemeye versin. Hangi siyasilerle yanyana gelmiş, kimlerle trafiğe girmiş, hangi mahkeme ve savcılarla trafiğe girmiş. Artık artık bunlar telefon kayıtlarından tespit ediliyor. TOGO kuleleri Ankara’nın ciğerine saplanmış hançerdir. Şu kısımlar büsbütün yıkılacak. Beni vazifeden almak için tezgah kurulmuştu. O tezgah patladı.

• ALTAYLI: ANKA Park şu anda çalışmıyor bildiğim kadarıyla. İçindeki işletmeci de çıkmıyor… Ne olacak?

YAVAŞ: Zaman vakit kamuoyunda oradaki oyuncakları, dinozorları niçin çalıştırmıyorsun deniyor. Biz şimdi teslim alamadık. Dava açılmış. Hakim önlem kararı verdi. Ağustos ayında orayı incelettim. Biz orayı alırsak, kesinlikle çalıştıracağız. Orası 1200 dönüm, yanında 1000 dönüm eski hayvanat bahçesi var. Evcil hayvanların bulunduğu, evcil olmayan yırtıcı hayvanların birebir animasyonlarının yapıldığı bir hayvanat bahçesini planlıyoruz. Üzüldüğümüz şu; hayvanat bahçesinin içerisinde çok sayıda heykeller var, Çin’den getirilme. Belediyenin çok sayıda otobüse muhtaçlığı var, bir tane otobüs alınmamış. Bunları almak yerine robot heykel, kol saati heykeli alınmış 1,5 milyon liraya. Kaldırdım ben bunu. İsteyen belediye varsa hibe etmeye hazırım. Belediye liderlerine, muhtarlara söylüyorum, isteyen istediği üzere gelsin alsın. Toplam harcanan para 1 milyar 323 milyon lira harcanmış bunlara. Ondan sonra heykel belediyeciliği diyorlar, her tarafları heykelle yanlışsız. Alabilirsek hayvanat bahçesiyle bir arada işletebileceğiz. Günlük 50-100 bin kişinin ziyaret ettiği alanlar olacak.

• ALTAYLI: Burada yolsuzluk argümanlarınız vardı…

YAVAŞ: 400 milyon dolar diyorlar, çok para değilmiş üzere. Batık projede 4 lira da fazla para. Belediyenin araçları, emekçileri çalıştı burada. Bu parayla metro, arıtma istasyonu yapılırdı. Su diye sorunumuz olmazdı. İnternet sitesinden heykelleri veren firmaya sorduk, belediye fatura edilenin dörtte biri çıktı. İnşallah bunu savcılığa intikal ettiriyoruz. Ondan sonrası yargının işi.

• ALTAYLI: Geçen gün dediniz ki, genel siyaseti konuşmayı sevmiyorum. Benim işim Ankara’yı yönetmek. Size gelecek periyot Cumhurbaşkanlığı adaylığı ziyadesiyle yakıştırılıyor. Anketlerde yavaş yavaş en üste çıkıyorsunuz. Bunu söyleyince Ekrem İmamoğlu’na laf çakmak üzere algılandı.

YAVAŞ: Aday gösterilmek, isminin geçmesi bile insanların çok güzeline giden olay. Onun haricinde bu türlü bir gayemiz hakikaten yok.

• ALTAYLI: Nasıl olmaz? Bugünkü ankette birinci sıraya geçmişsiniz…

YAVAŞ: Ankette üstte çıkmak aday olmayı mı gerektirir. Gaibi lakin Allah bilir. Birisi diyor ki ‘artık televizyonlara çıkmaya başladın’ diyor. İnsaf 15 aydır çıkmadım. Müsaade verin de anlatalım. İşime iyi odaklıyım. Yeterli bir belediye lideri olmak istiyorum. Halkın gönlüne parayla pulla giremezsiniz. Geçen gün bir teyzeyi konuşturuyorlar, ‘ben onu seviyorum’ diyor.