Mesela ben evleneceğini bilmiyordum!
Öncelikle şunu belirtelim, gerçek kıssada Han yok. 3 kız kardeş bir çöp apartmanda yaşıyor.
Münasebetiyle dizideki Han ve Han’ın etrafındaki şahısları başımızdan atabiliriz. Evet, Esat’ı bile…
Gerçek öyküde Gülben’in Tabip Hanım’la yatağını ıslattığı için irtibata geçmeye başlamasıyla iyileşmeler başlıyor.
Sonunda çöp apartmandan ve tüm hastalıklardan kurtuldukları biliniyor.
Bu üç kız kardeşten birinci evlenen Neriman oluyor. Aslında bu bilgi pek şaşırtmıyor bizi.
Bir oğlu olduğunu da belirtelim :)
Akabinde Gülben’e bir talip çıkıyor. O da komşularından birinin kardeşi olan Selami ve daha evvel bir evlilik yapmış, eşini hastalık sebebiyle kaybetmiş bir adam.
Gülben’den de tam 9 yaş büyük ancak son derece bakımlı, güzel, karizmatik ve maddi durumu iyi biri Selami. Birinci evliliğinden de çocuğu olmamış.
Bir zerzevat halinde pazarlamacı olarak vazife yapan bu adama, öncelikle Safiye karşı geliyor.
Neriman da evlendiği için Gülben giderse kendisinin yalnız kalacağını düşünüyor fakat bir mühlet sonra onun da kendi hayatını kurması gerektiğini düşündüğü için bu evliliği onaylıyor.
Gülben Selami ile evleniyor ve birinci eşini çok sevmesine karşın Selami, Gülben’e karşı büyük bir sevgi besliyor, onun için paklığına, tertip ve nizamına çok dikkat ediyor.
Lakin Gülben’in eski hastalığı gün yüzüne çıkarak, eşine, annesinin babasına yaptığı üzere paklık konusunda çok baskıcı davranıyor.
İşten geldiğinde bütün kıyafetlerini kapıda çıkarmasını istemesi üzere… E haliyle bu davranış da Selami tarafından rahatsızlıkla karşılanıyor.
Bir mühlet sonra Gülben’in bu titizlik ve paklık konusundaki huyları her şeyi etkilemeye başlıyor.
Mesela cinsel bağ sırasında kirlenecek çarşafları düşünüyor, alakanın çabucak akabinde apar topar çarşafları kaldırıp çamaşırları da anında yıkamaya çalışıyor…
Selami de tüm bunların üstüne -daha evvel gittiğini bilmeden- Hekim Hanım’dan randevu alıyor ve tedavi almasını istiyor. Evleneli şimdi 3 ay olmuşken…
Hem Gülben, hem Hekim Hanım birbirlerini tanıdıklarını muhakkak etmiyor alışılmış ki.
Selami’nin akrabalarını meskene almamaya kadar varan rahatsızlığına ve Hekim Hanım’ın eski hastalığının tekrar etmeye başladığını söylemesine karşın Gülben kabul etmiyor bu durumu haliyle.
Hal bu türlü olunca Tabip Hanım da Gülben’i o tedaviyi istemediği için iyileştiremeyeceğini söylüyor, buna en çok da Selami üzülüyor alışılmış.
Tabip Hanım’ın ilaç bile vermiyor.
Bunun üzerine Selami kendi tahlilini uygulayarak bir gün meskene çamur ve kir içinde gelip yatakları dahil her tarafa bulaştırıyor. “Ben istemediğim sürece hiçbir şey yıkanmayacak” demeyi de ihmal etmiyor.
Gülben de bu otoriter hal karşısında evvel ağlasa da, sonradan durumu kabulleniyor ve iyileşmeye başlıyor.
Böylelikle Gülben’in hem hastalığı düzeliyor, hem de Selami ve akrabaları ile bağları düzeliyor.
Memnun mesut yaşamaya devam ediyorlar…
Onedio
