Birçok insan bayanlarla ilgili geçerliliği olmayan niyetlerle her gün karşımıza çıkıyor. En çok da tecavüzle ilgili hususlarda konuşma gereği duyuyorlar. Bizler de kirli beyinlerini devreye sokan ve tecavüzü sıradan bir durum haline getirmeye çalışan insanların niyetlerini Maria Mies’in Ataerki ve Birikim kitabından derledik!
Güzel okumalar!
Ne yazık ki tecavüz hadiselerinin azalmasını beklerken gün geçtikçe durmadan arttığını görüyoruz.
Her gün yeni tecavüz haberleriyle güne uyanıyor ve bir sefer daha lanet ediyoruz. Gencecik vücutlara, minicik yavrularımıza azaplarla tecavüz edildiğini okuyoruz.
Bu içeriğimizde de tecavüzü çok olağan bir şeymiş üzere algılayan insanların ardına sığındıkları fikirleri size aktaracağız.
Bu fikirlerin kimileri sizlere tanıdık gelebilir, kimilerini da birinci kere duyuyor olabilirsiniz.
Öncelikle tecavüzün sıradan, olağan bir şey olduğunu düşünen bu şahıslar, tecavüz diye bir şeyin olmadığını açık ve net söylüyor. Bayanların tecavüzden hoşlandıklarını da ekliyorlar.
Zira isteği dışında bir bayana tecavüz edilmez. Bu şahıslara nazaran şayet bir bayana tecavüz edilmişse o bayan bunu istemiştir!
Bayanların özünde şiddeti sevdikleri ve bağlantıya girmek için zorlanmadıkları sürece seksten zevk almayacaklarını da iğrenç kanılarına ekliyorlar.
Şiddet görmek bayanların zevk almasına yardımcı oluyormuş!
Ayrıyeten bayanın “rahat” davranmadığı ve erkeği tahrik etmediği sürece de tecavüze uğramayacağını düşünüyorlar.
Tecavüze uğrayan birden fazla bayan isteyerek onunla birlikte olmadığını kanıtlamak zorunda kalıyor. Bunu Türkiye’de ve birçok ülkede net biçimde görebiliyoruz.
Şayet ortada tecavüze uğramış bir bayan varsa bu da onun hatasıdır. Bu şahıslar için, bayanın erkeği tahrik eden kıyafetler giymesi ya da gecenin bilmem kaçında caddede yürümesi tecavüze davetiye çıkardığı manasına geliyor.
Şunu da unutmayalım ki, birden fazla tecavüz olayında tecavüzcü şahıslar bayanların yakınlarıdır!
Tecavüzün de yalnızca evlilik dışında gerçekleştiğini söylüyorlar. Zira onlar eşleriyle zorla birlikte olmalarını tecavüz olarak görmüyor.
Zira evlilikte her daim istek olduğunu düşünürler! Unutmamak gerekir ki, karşılıklı istek olmadığı sürece her cinsel bağ tecavüzdür.
Birebir vakitte tecavüzün yalnızca eğitimin az olduğu ve yoksulluğun ağır olduğu kısımlarda meydana geldiğini de eklerler.
Tecavüzün eğitimli ve eğitimsiz olarak ayrılması da dünyanın en saçma kanısı olsa gerek. Eğitimlisi de bayanı dövüyor ve tecavüz ediyor, eğitimsizi de!
Gördüğünüz üzere bu fikirlerin birçok temelde bayanları suçluyor. Bayanın kıyafeti ya da uygar durumu çok kolay bir formda tecavüzü olağan bir hale getiriyor.
Bir erkeğin tahrik edildiği sürece bayana tecavüz etmek zorunda olduğunu da düşünürler.
Umarız ki bir gün sorunun bayanların kılık kıyafetinde değil de kendi kirlenmiş beyinlerinde olduğunu anlarlar!
Bu bahisle ilgili sizin fikirleriniz neler?
Bu içerikler de ilginizi çekebilir;
Bayanın Adeta Bir Mal, Ailesinin ise Paçavra Olarak Görüldüğü Utanç Verici Bir Evlilik Sistemi: Drahoma
Türkiye’de Adalet Sistemine İnancımızı Sarsacak İç Sızlatan Nedenler
Kızlarınıza Kendilerini Muhafazayı Öğretmeden Evvel Oğullarınıza Tecavüz Etmemeyi Öğretin!
Onedio
