Türkiye’nin birçok vilayetinden yangın haberleri gelmeye devam ediyor.
Edinilen bilgilere nazaran Adana, Antalya, Kayseri, Kütahya, Mersin, Muğla, Osmaniye’nin de olduğu 13 vilayette yangın çıktı.
Tüm bu haberlere karşın yıllardır “Ormanları kim, neden yakıyor” sorusunun bulunamamakta.
Kimi PKK yaktı diyor, kimi öteki bir terör örgütünü suçluyor.
Pekala bir orman niye yanar hiç düşündünüz mü?
Yıldırım düşmesi ve çok sıcaklar dışında, orman yangınlarının sebebi %99 insandır, insan…
İnsan denen mahlukat ne acımasızdır, ne acımasız…
Tasarlayarak, planlı bir formda cinayeti hazırlar.
İşte bu biçimde kurban verilir ormanlar…
Hiç vicdanınızda şu sorunun cevabını aradınız mı pekala?
Yangınlarda yok olan hayvanların ve küle dönen yüzlerce ağacın feryadı ne olacak diye?
Bunları düşündükçe çaresizce bir şey yapamamak hem hüzün veriyor, hem de öfkesini katlandırıyor insanın.
Bir şey yapamamak, konutunda oturarak televizyondan güzelim ormanların yok oluşunu seyretmek kahrediyor.
Hele ki bağı bahçesi yok olan köylü vatandaşlarımızın haykırışları, çaresizlikten titreyen sesleri yok mu?
Ne istersiniz tabiattan yahu?
Meğer milletçe bu türlü mi yetiştirildik bu türlü mi büyüdük bizler?
Dedelerimiz, ninelerimiz daima “Yeşil yakılmaz, günahtır.” sıkıntısı.
Artık ne günah ne sevap işlemiyor insanlara…
Hiçbir şeyin pahası yok artık.
O denli bir dünya yarattık ki el birliğiyle…
Her şeyi yok ettik bir bir…
Birinci merhameti attık içimizden, sonra da sevgiyi…
Sonrasında sevdalar, aşklar yok oldu…
Sevginin, merhametin, vicdanın olmadığı bir tertipte orman yanmış, memleket gitmiş kimse umursamaz tabi.
Tam da o denli bir zamandayız işte…
Yoksulluğa sustuk, yolsuzluklara gözlerimizi kapadık.
Yasaklara boyun eğdik.
Yargıyı bitirdik, hukuku guguk ettik.
İşsizler aşsızlar ülkesine döndük.
Ormanlarımız yanmış çok mu?
Yeniden izleriz televizyondan olur biter,
Her şeyi sorgulamadan izlediğimiz gibi…
Cumhuriyet