Çoğumuz geçtik bu yollardan…
Çoğumuz ünlü birilerine delice hayran olduğumuz değişik devirlerden geçtik…
Birinin ismini anmadan duramadığınız, tüm paranızı postere yatırdığınız, dışarıdan bakınca psikopatça lakin içine girince çok eğlenceli periyottan bahsediyoruz.
1. Yeni bir iş yaptıklarında çok üzere heyecanlanmak…
Yetişkin olmamızla birlikte yenilikleri yeni bir işe ya da okula bağlar hale geldik lakin o vakitler yenilik demek yeni bir albüm, müzik, sinema ya da kitap üzere şeylerden ibaretti. Çok kolay keyifli oluyorduk, güya hayatımızdaki tek eksik oymuş üzere.
2. Sürekli o bireyden bıkmadan usanmadan bahsetmek…
Hayranı olduğumuz kişinin varlığı bize farklı bir memnunluk verdiği için o şahıstan bahsetmeden duramazdık. Aile yemekleri, arkadaşlarla okuldaki o kısacık teneffüsler daima tıpkı isimle dolardı. Şayet karşınızdaki kişi de sizin üzereyse ne ala ancak değilse üzülüyoruz biraz o şahıslara artık. Lakin sevgi bu türlü bir şey o yaşlarda güya…
3. Tüm toplumsal medya hesaplarını ezberlercesine takip etmek, tüm hayatını takip etmek üzere…
E, alışılmış ki bu bireyleri takip edebilmek için tek yolunuz toplumsal medya. Her yerden takip ettiniz, her gün de profilleri denetim ediyorsunuz. Sizi de takip ediyorlarsa demeyin keyfinize. Tahminen birebir anda bir milyon kişiyi daha takip ediyor olabilirler fakat o yaşta tweetinizin anasayfasına düşmesi fikri artık bakınca müthiş görünen bir memnunluk veriyordu beşere.
4. O kişiyi tanıdığınızı düşünmek.
Ne de olsa hakkında binlerce bilgi okudunuz, o kişiyi tanımak için daha neye gereksiniminiz olsun ki (!)
5. Hayranlıkla birlikte birebir hislere sahip öbür beşerlerle arkadaş olmak…
Tahminen bu devrin en hoş yanlarından biri, beşerlerle çok kolay arkadaş olabilmekti. Tıpkı şahsa hayranlık duymak insanlara en baştan ortak bir nokta sağladığı için arkadaş olmak çok kolaylaşıyordu. Bu periyotları son on yıl içinde yaşadıysanız internette birçok arkadaş edinmiş olma ihtimaliniz yüksek… Hatta tahminen o arkadaşlıkların hala devam etmesi.
6. Tüm odanın posterlerle kaplı olması.
Ebeveynlerin kaygılı rüyası! Aman boya dökülecek, aman bant izi kalacak… Artık şu odaya bakınca baya gözüm korkuyor fakat birilerine hayranken dünyanın en havalı şeyi üzere geliyordu bu türlü odalar.
7. İlişki dedikodularını duyunca çılgına dönmek.
Hayran olunan kişiyi o denli sahiplenmek ki münasebeti olduğunu duyunca hüzünden yataklara düşmek… Evet bu türlü bir küme insan vardı. Selena Gomez’e tehdit iletileri atanlar mı, Gigi Hadid’e görüntü çekenler mi, ne ararsanız… Güç günler atlatmışız valla.
8. İlginç ve saf bir heyecan hissetmek.
Bu periyodun başka bir hoş yanı: heyecan. Dünyanın en saf heyecanlarından birini bu periyotta yaşıyor tahminen de insan. Her yeni şeye merakla yaklaşıyor ve heyecan hissediyorsunuz. Çocuk olduğunuz için o da, keşke birazı herkeste kalsa diyor insan.
9. Ailenizin bu davranışlarınız için endişelenmesi ya da dalga geçmesi.
Takıntılı bir biçimde meskeninizde daima onu tanımayan bir beşerden bahseden bir ergen düşünün. O vakitler abartıyorlar üzere geliyordu lakin ailemiz baya haklıymış. Dalgalarında da kaygılarında de!
10. Varınızı yoğunuzu postere, albüme, sinemaya harcamak.
1 liraya Trendy, 1 liraya da Salsa mecmuası alalım… 5 liraya HeyGirl alırsak bu haftalık harçlık çöp oluyor. Ne yapalım daha ilkokuldayız ve yıl 2009.
11. Tur tarihi kovalamak.
Ah o uzaktan sevdiğinizin sizinle birebir ülkeye adım atması ihtimali. Asla gidemeyeceğiniz konserin heyecanı… Küçük şeylerle memnun olmak bu olsa gerek.
12. Hayranı olduğunuz kişinin isminizi ya da yaşadığınız yerin ismini söylemesi.
Düşünün ne kadar uzaktaymışız ki bunlara seviniyorduk!
13. Acayip bir gurur hissi.
Sabahlara kadar oturup farklı ülkelerin saatleriyle izlediğiniz ödül merasimlerinde hayranı olduğunuz kişinin ödül almasının sağladığı farklı bir gurur vardı.
14. Antin kuntin bilgilerin beyninizde hala yer kaplaması.
Justin Bieber’ın doğduğunda mor havluya sarıldığını hala hatırlamama neden olan ergen halime buradan selamlarımı yolluyorum.
15. Bu tecrübenin size enteresan bir formda çok şey katması.
Ne kadar kaotik bir vakit dilimi olsa da, bu periyot aslında beşere çok şey de öğretiyordu. Zira yabancı birine hayransanız onu anlamak için lisan öğreniyor, sevdiği şeyleri araştırırken kendinizi olağanda karşılaşmayacağınız bir bilgi yığınının içinde buluyordunuz.
16. Hayranlığınızın üzerinden yıllar geçmiş olmasına karşın yeni bir şey duyunca eski bir arkadaşla sokakta karşılaşmış üzere hissetmek…
Şayet bu devir hayatınızda belirli bir yer kapladıysa, şu an bu bahisten ne kadar uzak olursanız olun hala müziklerini duyduğunuzda, sinemalarını izlediğinizde vs. hayran olduğunuz kişi size nostaljik hisler yaşatır. Güya eski bir arkadaşla karşılaşmış üzere…
Bu içerikler de ilginizi çekebilir!
Onedio
